Gecenin karanlığı ile birlikte her şey geride kalmıştır artık, sessiz sorular ve cevaplarıyla birlikte. Her karanlığın sonunda bir aydınlık belirir. Sabah namazından sonra doğan güneşle birlikte yeniden uyanır ve yeniden canlanır çiçekler ve tüm canlılar. Aydınlatır ve içimizi ısıtır doğan güneş, tüm karanlıkları geride bırakarak. Yüzlerini güneşe dönenler her an yeni bir uyanışla sema ederler.
Güneşe sırtını dönenler ise gölgelerini takip edenlerdir. Gün ağarmaktadır artık nefislerdeki nefret gömülmeli, ta ki nefis nefes olup güneşe dönene dek. Hırsı, kavgayı, nefreti bırakmalıyız, ta ki yüzümüzü aydınlığa verip gölgeyi geriye bırakana dek. Doğruluk, dürüstlük ve sevgi olmadan nefes olunmaz huzur ve mutluluk bulunmaz. Arınmak lazım tüm bu aldatmacalardan, ta ki vardaki yok olana dek.
ALLAHIN lütfettiği iman yerleşti mi yüreğine, aklına, mantığına ve vicdanına, kim daha zengin olabilir bu dünyada? ALLAHI bulan neyi kaybetmiştir, ALLAHI kaybeden neyi bulmuştur? Zaman sınırlı, aldatmacalarla oyalanmak ancak vakit kaybı değil midir?
Gönül ancak ALLAHA kavuşmakla huzuru bulur, fıtratı buna göre yaratılmıştır. Yaradılış amacı da budur. Sahibini bulmak ve ancak ona kavuşmakla huzuru bulur. Bunun adı AŞK’tır. Mala, mülke, kişiye ve daha nicesine atfedilen gelip geçici bir hava veya heves değil, kalıcı bir aşk... Bu aşkla tutuşurken, yolumuz huzura mutluluğa umuda doğru koşmaktayız. Her ne kadar engeller olsa da o yolu bir düzleyen olduğunu da bilmekteyiz.
Yaşadığımız hayat bir tiyatro sahnesi, farklı renklerle seyrediyoruz birbirimizi, oynayanın oynattığını sandığı ama aslının Kuran’da yazdığı. 2013’ün bitip 2014’e hoş geldin dediğimiz şu günlerde bir piyesin daha sonuna gelindi. Tüm dünya yeni bir oyuna hazırlanıyor. Umudumuz ve duamız tüm dünyanın bu yeni piyeste doğan güneşe doğru yürümesi, aydınlanması. Dostluk, barış ve sevginin hâkim olacağı günlere perde açılması.
Bizim sevdamız, aşkımız Yaradan’a. Peygamber dostu bir ALLAH aşığı Hz. Mevlana, “Ben yaşadıkça Kuran’ın bendesiyim, Ben Hz Muhammed’in (SAV) ayağının tozuyum. Biri benden bundan başkasını naklederse; Ondan da bizarım, o sözden de bizarım (şikâyetçiyim)” demiştir. Bu nedenle, kâinatta âşıkların en aşığı Hz. Muhammed’e SAV salat ve selam olsun. Döne döne her bir zerre sema ederken göklere, arşın inliyor ALLAHU EKBER ALLAHU EKBER diye. Tüm kâinatın her bir zerresine kadar aşkla zikrettiği bu sevdayı 2014’te hepimizin duyması temennilerimle...