Tarihin en büyük haksızlıklarından birini yaşamıştır Fransa Kraliçesi Marie Antoinette.
Şu “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” sözü var ya, baştan sona haksızlıktır o söz. Kimi tarihçilere göre Kraliçe, pasta değil bir türlü şekerli Fransız ekmeği olan “brioche yesinler” demiştir.
Başka tarihçilerse bu sözün Kraliçe tarafından söylendiğine dair tek bir kanıt bile olmadığını söylerler.
Neyse bugünlerde Rusya’da ne vatandaş ne de bir siyasetçi Putin’e “Domates yoksa patates ye” demiyor.
Bizim memlekette ise siyaset “Beştepe’de doğalgaz olmazsa tezek yakarsınız” seviyesinde.
***
Medyanın durumu ve genel bilgisi de çoğu zaman ilkokul 3 seviyesinde maalesef...
Mesela Başbakan Davutoğlu’nun Azerbaycan ziyareti... Haberler öyle bir veriliyor ki, Rusya ile gaz krizi çıkacak diye Başbakan apar topar Bakü’ye gitti.
Oysa durum hiç de öyle değil... Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi geleneklerinden bir tanesi de, yeni bir hükümet göreve başladığında başbakanların ilk yurt dışı ziyaretlerini KKTC, ikincisini de Azerbaycan’a yapmalarıdır.
Yani Başbakan Davutoğlu, Azerbaycan’a Rusya krizi nedeniyle ve endişeyle gitmedi, aksine teamülü yerine getirdi.
Gittiğinde elbette siyaset gündemi ve gaz meselesi konuşuldu.
***
Aynı noktadan devam edeyim... Bu hafta eski haber kanallarından birisinde Almanya’nın Suriye’deki operasyonlara katılma kararı haberi verildi.
Haberin sonuna “Konu önemli zira Almanya 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez yurt dışına asker yolluyor” gibi bir cümle eklemişler.
Bu kadar hafızasız bir medya olabilir mi?
Almanya Afganistan’a asker yollayan ilk ülkelerden birisiydi. Sonra, bir intihar saldırısında, çok fazla kayıp verdiği için askerlerini geri çekme kararı aldı.
Bırakın arşiv taramayı, Google hafızası diye bir oldu var, iki cümle yazsalar böyle bir hata yapmayacaklar....
***
Dün, The Guardian Gazetesi, başyazısında, Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye’ye yönelik saldırganlığının ardında siyasi başarısızlıklarını örtme çabası olduğunu yazdı.
Gazete,Kırım’da günlerdir kesik olan elektriği, AB-Ukrayna Serbest Ticaret Anlaşması gibi politik başarısızlığı gösteren maddeler sıralamış. Eğer bu cümleleri Türkiye’den biri yazsa “yandaş”olacaktı.
Ama, İngiltere solunun, Türkiye’ye bakışı da eleştirisel olan gazetesi yazınca kimsenin pek sesi soluğu çıkmıyor. Garip bir ruh hali bu...