Başlık ne kadar can yakıcı değilmi? Üzgünüm, haftaya Cumartesi günü National Geographic’te televizyon programında İstanbul’daki dolandırıcılıklar yayınlanacak.Turisti dolandırmaya çalışan taksicilerden, dükkan sahiplerine ve gelen müşteriye fahiş fiyat çeken pavyon sahiplerine kadar içinde yok yok. Bu program Türkiye düşmanı unutulmaz film Gece Yarısı Ekspresi gibi bir etki yaratmaz, endişe etmeye gerek yok. Daha önce çok turist giden başka şehirlerde de benzer bölümler çekildi. İtalya’da otobüs ve metrolardaki yankesicilerden, Güney Amerika’da barlarda baştan çıkardığı erkek müşterilerin odasına gidip içkisine hap atarak soyan kadınlara kadar çeşit çeşit şey yayınlandı.Bu belgeselleri seyreden insanlar her ülkede kötüler ve dolandırıcılar olacağını bilirler, yaşananı tüm ülkeye mal etmezler...
***
İstanbul’da turistleri dolandıranlardan daha beter olanı böyle bir programın çekilmiş olması karşısında kapıldığımız öfke. Kafayı kuma gömmenin manası yok. Taksim’de THY’nin önünde sıra bekleyen taksiler arasında arabaya Türk yolcu almak yerine kazıklamak için sadece turist bekleyen taksiler yok mu? Maalesef var, polis kötü niyete ceza kesemediği ve arabaya binenler de karakola çek demek yerine parayı ödedikleri için bu çark dönmeye devam ediyor. İstanbul Büyükşehir’in taksi merkezi projesi hayata geçince bu dertler azalacak hatta bir adım ileri gidip merkez turiste ödemesi muhtemel ücreti de söyleyebilir... Dükkan ve pavyon benzeri mekanlara gelince, onlar sadece turistleri değil Anadolu’dan gelen saf vatandaşları da kazıklıyorlar.Polisin müşteri kılığında yaptığı fuhuş operasyonlarının benzerlerini belediye zabıtalarına turist müşteri gibi yaptırmak çözüm olur belki. Dünyanın tüm metropollerinde turist kazıklayarak hayatını kazananlar vardır...
***
Kimse kusura bakmasın ama bu şehirde küçük sahtekarlıklarla başkalarını kazıklayanlar da çok. Hakkı olmadığı halde, tepe lambası takıp arıza şeritlerini kullananlar, otoparklarda sakatlara ait yerlere arabalarını park edenler, metroda sakatlara ayrılmış asansörlere binenler, stadyumlarda ucuz yerden kombine bilet alıp, iyi yerden daha fazla paraya bilet alanları döverek yerinden edenler, okul servisi ve şehirlerarası otobüslerin takometlerini ayarlayan ve ayarlatanlar, rakibi mazotlu araç kullanırken, 10 numara yağ kullanan ve hem kendisinin hem de vatandaşın canını tehlikeye atan halk otobüsleri... Say say bitmez, o yüzden ‘Dolandırıcılar Şehri İstanbul’ kanımıza dokunmasın...
Kaldı ki turist dolandıranlar birkaç yüz kişi ama bu saydıklarımı binlerce kişi yapıyor...