Günümüzde gazetecilik başarısı için sadece iyi gazete yapmak yetmiyor. Elbette, öncelikle evrensel gazetecilik ilkelerine bağlı kalarak, haberi önceleyen ilkesel bir tavır içinde olmanız gerekiyor.
Ama sadece bu yetmiyor. Hem ülkenin yaşadığı değişim dinamiğini doğru anlayacaksınız hem de risk alarak tutarlı bir çizgi izleyeceksiniz.
Türkiye’nin yakın geçmişine baktığımızda, medya bağlamında kimlerin ülkenin içeride ve dışarıda gittiği istikameti doğru okuyarak demokrat ve yenilikçi bir tavır sergilediğini, kimlerin bu değişime alenen direndiğini rahatlıkla görebiliriz.
Kabul edelim ki, Türk medyası askeri ve yargısal vesayete sırtını dayayan ve derin devlet iktidarının devamı için çaba gösteren bir gelenekten geliyor. Bugün de halen anti-demokratik girişimlere dört elle sarılan ‘eski medya düzeni’nin uzantıları varlığını sürdürmeye devam ediyor.
Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Terör sorununu bitirmek için tarihi bir süreçten geçtiğimiz şu günlerde, bu anlayış ‘çözüm süreci’nin önünü kesmek için şeytanın bile aklına gelmeyecek sinsi bir oyun oynuyor.
Mesela, İmralı’nın PKK’ya “sınır dışına çekilin” talimatına Kandil, “Çekilmeye hazırız” diye açıklama yapıyor. Ancak, eski medya düzeninin uzantısı kimi gazeteler, ‘küçük yazar’ komleksinden kurtulamamış kalemler bu durumdan hiç mutlu olmuyorlar.
Kimisi, “Sınır dışına çekilmek çok zor” manşetleriyle PKK’ya “Nolur Türkiye’yi terketme” şeklinde adeta yalvarırken, kimisi de “Bu çağrı metni Öcalan’ın değil, bu iş yürümez” diyerek çok acınası bir görüntü sergiliyor.
PKK’nın gidişine ağıt yakanlar sadece bunlarla sınırlı değil elbette. Mesela bir gazete, çözüm sürecine karşı çok tehlikeli bir ‘toplum mühendisliği’ne soyunuyor. Bu gazete, ankette hiç yer almadığı halde, “Kürtleri sabun yapalım diyen Türklerin oranı yüzde 45’e çıkmış” gibi kuyruklu bir yalanı sayfalarına taşımaktan çekinmedi.
Maalesef, vesayet günlerinin varisi olan gazetelerimizin hali pür melali böyledir. Ama neyse ki, bu ülkede artık ‘yenilikçi’ ve ‘demokrat’ bir medya var.
İşte değişim ve demokratikleşmede istikametini asla bozmayan STAR gazetesi, vesayetle mücadelede de, şu günlerde yaşadığımız çözüm sürecinde de öncü tavrını kararlılıkla sürdürüyor. STAR, sürecin başladığı ilk günden itibaren attığı manşetlerle ve yazarlarının yorumlarıyla hem okurlarını yanıltmadan doğru bilgiyle buluşturmuş hem de rakipleriyle arasındaki kalite farkını ortaya koymuştur.
Son olarak, Mavi Marmara olayı ile ilgili İsrail’in Türkiye’den özür dilemesini yani Türkiye’nin tartışmasız zaferinin nasıl yansıtıldığına bakmak bile STAR’ın rakipleriyle arasındaki farkı anlamaya yetecektir. Dış Haberler koordinatörümüz Nuh Yılmaz, Türkiye-İsrail-Amerika arsındaki çözüm trafiğini perde arkası bilgilerle zenginleştirerek farklı bir çalışmaya imza attı. Bu arada, diplomasi muhabirimiz Zeynep Ertuğrul da Ankara’da diplomasi çevrelerinin nabzını yansıtan bilgilerle önemli bir katkı sağladı.
STAR’dan yeni hizmet: SBS kitapçığı
Öğrenciler müjde! STAR, şimdi de SBS kitapçığı veriyor. YGS kitapçığında hiçbir gazeteye nasip olmayan bir başarıya imza atan STAR gazeti, bu kez de yine PİANALİTİK yayınlarıyla birlikte hazırladığı SBS DENEME SINAVI KİTAPÇIĞI kampanyasını başlatıyor.
24 sayfa, 70 gr. 1. Hamur kağıda basılı SBS DENEME SINAVI KİTAPÇIĞI,26 Mart’tan itibaren her Salı STAR gazetesiyle birlikte ve de ücretsiz...