“Doğanın Erdemi” başlığı ile Star gazetesi hafta sonu ekinde yazdığım yazılar geçen hafta 10. yaşına bastı. Bu süreçte bilimsel araştırmaların bulgularını kendi bilgi ve düşüncelerim doğrultusunda yorumlayarak sizlere aktarmaya çalıştım. Yazdığım ilk yazıyı tekrar okudum, 10 yılda değişen pek bir şey bulamadım. O zaman verdiğim bilgiler halâ geçerli. Sadece Ekinazya ile ilgili kullanma şekli değişime uğradı. Güncel değerlendirmede Ekinazya’nın bağışıklık sisteminde kalıcı bir etki yapmadığı, bu nedenle soğuk algınlığı belirtilerinin hissedildiği ilk anlardan başlayarak en fazla iki hafta kullanılması gerektiği belirtiliyor. Size bu yazıyı tekrar sunuyorum.
Başlarken
Doğal tedavilere giderek artan ilgiye bağlı olarak doğal ürünler ve ilaçlar tüm dünyada en güncel konular arasında yer almaktadır. Gün geçmiyor ki televizyon, gazete veya dergilerde bitkilerin veya diğer doğal ürünlerin sağlık için yararları ile ilgili bir haber veya yorum yer almasın. 34 yıldır (Şimdi 44 oldu) doğal ilaç ve tedaviler üzerinde çalışmalar yapan, bu konuya gönül vermiş bir bilim adamı olarak bu artan ilginin normal olarak beni memnun etmesi beklenir. Ancak hiç de öyle olmuyor, aksine bazen endişeye kapılıyorum. Akıl almaz iddialar ve uygulamalara şahit oluyoruz. Konu ile ilgili hiçbir temel bilgiye sahip olmayan kişilerin Nobel’e aday bilge edasıyla, maddi kazanç sağlamak üzere, en ağır hastalıklarda bile bırakın yararlı olmayı, insan sağlığına zararlı olabilecek önerileri bile cesurca yaptığını görüyoruz.
Bu nedenle, ‘Doğanın Erdemi’ başlığı altında, doğal ilaçlar konusunda bilimsel çalışmalar ile deneysel olarak ortaya konulmuş olan güvenilir bilgileri herkesin anlayabileceği bir dille her hafta sizlerle paylaşacağız. Doğal tedavilerle ilgili önerilerin doğruluğunu ve varsa olası risklerini tartışacağız. Bu konuda sorularınız olursa [email protected] elektronik posta adresime göndereceğiniz mesajlarınıza, bu köşede, elimden geldiğince cevap vermeye çalışacağım.
Soğuk algınlığından korunmak için ne yapmalıyım?
Kış kendini gösterdi, düşen hava sıcaklıkları; her zaman olduğu gibi bizleri hazırlıksız yakaladı. Üşüttükten sonra tedavisi oldukça pahalı; antibiyotik, ateş düşürücü, ağrı kesici, öksürük şurubu derken masamızın üzeri bir sürü ilaç dolabiliyor. Ben her zaman, bir Nasrettin Hoca nüktesindeki gibi, “testi kırılmadan önlemini almanın” gerektiği görüşünü savunurum. Bu amaçla mevsim dönümlerinde, 4-6 hafta süreli koruyucu tedavi ile bağışıklık sisteminin desteklenmesi yararlı olabilmekte. Ekinazya, Gerçek Kore Ginsengi, Beta-glukan içerikli ilaçlar benim tercih ettiklerimin başında geliyor.
Bu ürünlerin etkinliklerinde kalite son derece önemli. Güzel ve çekici bir ambalaj, etkili ve güvenilir bir ilaç olduğu anlamına gelmez. Bu ürünleri satın alırken ürünün satış iznini nereden aldığını kontrol edin. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü (Bu kurum kapandı, İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu faaliyet gösteriyor) tarafından verilmiş olması tercih nedeni olmalı; kaliteleri Sağlık Bakanlığı güvencesi altındadır.
Grip aşısı ne kadar etkili olabilir?
Soğuk algınlığından korunmanın diğer bir yolu da grip aşısı ancak aşıyı uygulamadan önce ve sonra 2-3 hafta enfeksiyonlu bir hastalık geçirmemek ve bu dönem içerisinde antibiyotik veya kortizonlu bir ilaç veyahut bağışıklık sistemini baskılayacak diğer ilaçların kullanılmaması gerekiyor. Aksi takdirde aşının etkisi zayıflıyor veya kaybolabiliyor.
Sık sık duyuyorum, “Grip aşısı yaptırdığım halde soğuk algınlığına yakalandım” Burada sorgulanması gereken aşının etkisizliği değil. Yukarıda saydığım etkenlerin yanı sıra, aşının kuralına uygun saklanıp saklanmadığı önemli yani aşı satın alınan yere kadar soğuk zincir kurallarına uyularak taşınmadıysa etkinliğini kaybedebiliyor. Bunu görünüşüne bakarak veya üretim tarihini kontrol ederek anlamak mümkün değil. Diğer taraftan, aşı bir önceki yıl en yaygın ve şiddetli enfeksiyona yol açan 3-4 virüse karşı hazırlanıyor. Dolayısıyla farklı etkenlere bağlı salgınlarda çapraz direnç söz konusu olamıyor. Yani o yıl başka bir virüsün daha tehlikeli salgınlar oluşturması durumunda etkisiz kalabiliyor. Ancak yine de 60 yaş üzerinde ve bilhassa kalp ve damar hastalığı, metabolik hastalıkları olan kişilerde uygulanması önemli.
Bağışıklık sistemini destekleyen ilaçlar kullanırsam soğuk algınlığından korur mu?
Bağışıklık sistemi destekleyici ilaçların veya grip aşısının kullanılması durumunda hiç hastalanmayacağınız şeklinde bir düşünceye kapılmayın. Bireyin yaşına, yeterli ve dengeli beslenip beslenmediğine, yaşam şekline, kalıtsal etkenlere, iş koşullarına ve daha bir sürü etkene bağlı olarak bu koruyucu önlemlerin alınması durumunda bile soğuk algınlığına yakalanabilmesi mümkün. Mesela, kalabalık bir işyerinde çalışıyorsanız veya toplu taşıtlar kullanıyorsanız bu ilaçların size tam bir koruma sağlaması güçleşiyor. Hemen aklınıza şu soru geliyor, değil mi? “O halde niye boş yere bu ilaçları kullanayım ki? “ Bu tip ilaçlarda etkinlik değerlendirmesini “soğuk algınlığına hiç yakalanmamak” şeklinde değil, ilaç kullanmadığınız dönemdeki hastalanma sıklığı ve şikâyetlerin şiddeti ile karşılaştırmak doğru olacaktır.
Bağışıklık sistemi destekleyici ilaçların kullanılması hiç hastalanmayacağınız anlamına gelmez.