Bu seçimin çok farklı olacağı, hatta Türkiye’nin ‘beklenmedik’ olaylarla karşılaşacağı çok konuşuluyordu.
Nitekim, ince taktikler, üst akıl ürünü atraksiyonlar birbirini izlemeye başladı.
- Terör ve tabut siyaseti yapanların gün yüzüne çıkan siyasi dayanışması,
- HDP’nin; ‘doğuda eşkıya, batıda evliya’ ikiyüzlülüğü,
- ‘Kiralık katili’ HDP’ye aşık olan CHP’nin ‘Stockholm
Sendromu,
-Düne kadar birbirine düşman olanların sürpriz dayanışması gibi, bu seçimde karşılaştığımız ‘ilk’ler, aslında birbirini tamamlayan parçalar.
Çünkü, asırlardır mer’i olan “cem-i zıddeyn muhaldir” ilkesi geçersiz oldu ve Türkiye, zıt uçların nasıl bir ittifak oluşturduğunu gördü.
Belki de ‘zıt’ görünen bazı uçlar aslına rücu etti...
Bardağı ‘One minute’ taşırdı!
Çok ilginçtir, AK Parti’nin icraatları içeridekilerden çok, dışarıdakileri rahatsız etti. Güneyden batıya birçok ülkeye mensup mekanizmalar, yerli işbirlikçileriyle birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı yoğun bir mücadele başlattı.
7 Haziran seçimlerini ‘son fırsat’ olarak gören bu ittifak, her türlü gayrimeşru yol ve yöntemleri de devreye sokarak AK Parti’yi zayıflatmayı, Erdoğan’ı engellemeyi planladı.
İşin garibi, varlığını AK Parti iktidarına ve Erdoğan’a borçlu olan bazı kalemler de bilerek veya bilmeyerek bu cepheye su taşıdı.
Doğan medyasının gazıyla sürekli şişirilen bu isimler, sonunda kendisini âleme nizam vermeye memur sandı, hatta egoları ülkeyi yönetenleri uyarmaya kadar uzandı.
Amacını aşan ‘ikaz’lar...
Bu gereksiz çıkışların sadece şer cephesine yaradığını anlayamıyorsanız, karşı mahalleden gelen bol alkış sesleri de mi uyandırmıyor sizi?
Ülkenin geleceği için dayanışmaya en çok ihtiyaç duyulan bugünlerde bu dayanışmayı zedeleyecek adımlar büyük vebaldir.
Bir kibrit çöpünün hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur ama, büyük yangınların başlamasına sebep olabilir.
Birçok kan davasını, bir çocuğun hatası başlatmıştır.
Özellikle şer cephesinin günlerdir ateş ettiği isimleri hedef seçmek, meseleyi iyi niyetli olarak değerlendirme şansını ortadan kaldırmaktadır.
Zira, iyi niyetli uyarılarda ölçü samimiyettir... Ve dostlar, samimi uyarılarını dost meclislerinde yaparlar.
Ayrıca...
Gelecekte kimin ne yapacağı konusundaki tahminler ‘ihtimal’den ibarettir...
Ama isnat ve iftiraların tahrifatı, apaçık bir ‘gerçek’tir.