Kilo vermek için sadece kalori miktarını değil, yağ miktarını da azaltmak gerekiyor. Bol tereyağlı yemekten küçük porsiyon yemek yerine düşük yağlı beslenerek kalori alımınızı yarı yarıya düşürebilirsiniz.
Porsiyon miktarı ve enerji yoğunluğundaki artışın birbirinden bağımsız olarak enerji alımında da bir yükselme yarattığı bunun da şişmanlığa neden olduğundan bahsetmiştik. Büyük porsiyon miktarı ve yüksek enerji yoğunluklu besinler sile küçük porsiyon ve daha düşük enerji yoğunluklu besinlerin arasında yüzde 56 oranında fark var. Enerji yoğunluğu yüksek olan besinler genel olarak lezzetli ancak tokluk yaratmayan besinler. Bu nedenle enerji yoğunluğu hesaplanırken gerçek hayat içerinde bu faktörleri bağımsız olarak değerlendirmek oldukça güçtür.
Lezzetin tehlikeli üçlüsü
Her ne kadar yağ, lezzeti belirleyen faktörlerden biri olsa da tuz ve özellikle şekerin şişman bireylerde lezzet açısından katkı sağlayan faktörler olduğu düşünülür. Yüksek şeker ve yüksek yağ içeren diyetler enerji yoğunluğu açısından anlamlı olarak farklılık gösterse de, enerji alımı üzerinde benzer etkiler oluşturur. Bu nedenle bazı çalışmalar lezzet ve tüketilen besinin bulunduğu bu ikili durum gibi tokluğu etkileyen faktörlerin aynı zamanda enerji alımını da etkileyebileceğini gösteriyor.
Diyetin iki önemli unsuru
Birçok araştırmada diyetin enerji yoğunluğu, lezzet ve çeşitlilik gibi özelliklerinin çok önemli olduğu ve bu özelliklerin enerji alımı ve yağlanma açısından diyetin yağ içeriğine göre daha önemli role sahip olduklarını ortaya çıkardı. Halk sağlığı stratejilerinde şişmanlık ve kilo probleminin önlenmesi için diyet yağının azaltılması önerilir. Ancak Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH), enerji kısıtlaması yapılmadan sadece diyet yağında azalmanın şişman ve kilolu bireylerde etkili kilo verme ile sonuçlanmayacağını bildirmiştir.