Fenerbahçe, Ziraat Türkiye Kupası’na oldum olası sıcak bakmamıştır. Amed Sportif karşısında maçın favorisiydi. Ama ortaya konan futbola bakınca, maçı kazanabilecek en ufak hamleleri yoktu. Düşük tempo, presi olmayan, rakibe baskı kuramayan, olağanüstü top kayıplarıyla oynayan bir Fenerbahçe izledik.
Maçın hemen başında iki topunun direkten dönmüş olması bile karşılaşmayı kazanmasına yetmedi. “Fernandao’nun penaltı golünden başka pozisyonu var mı?” diye bakıyorum, dikkatimi çeken hiçbir şey göremiyorum. Kaleci Fabiano olmasaydı, maçın kazananı mutlaka Amed Sportif olurdu. Savunma yerlerde süründü. Orta saha organizasyondan yoksun kaldı. Ayrıca Advocaat son lig maçındaki kadrosunun tamamını değiştirmiş olarak sahaya çıktı. Fernandao’nun golünden sonra ilk yarı noktalanmış oldu.
İkinci yarı Amed Sportif, Şehmus’la kazanılan golle maçı eşitledi. Pozisyon arayışlarında ev sahibi Fener’den daha üstün gözüktü. Eğer Mehmet, Fabiano ile karşı karşıya kaldığı pozisyonu gole çevirmiş olsaydı, Amed Sportif 2 veya 3 gol bile yapardı.
Fenerbahçe takım olarak rakibini küçümsedi. Aynı anlayışı lig maçına da sarkıtırsa, Antalyaspor karşısında başına geleni korkarım tekrarlarlar. Kısacası bu sonuç Fenerbahçe’ye hiç yakışmadı.
Fenerli futbolcular zengin ayaklara sahip. Ama saha içinde o kadar fukara gözüküyorlar ki, seyredenlerin inanası gelmiyor. Çok ümitler beslenen Salih’in bu futbol anlayışıyla Advocaat’ın kadrosunda yer alması zor. Hele Fernandao öylesine ağırlaşmış ki, hareket kabiliyetini yok etmiş gözüktü. Oyuna sonradan giren Emenike ise futbolcu olarak kendisini o kadar önemsiyor ki, ama sahanın içinde hiçbir varlık gösteremiyor. Fener takım halinde iç açıcı görüntü vermedi. Zayıf görüntü veren Amed Sportif karşısında bile bu kadar çağ dışı futbol sergileme hakkına sahip değildi.