DİYARBAKIR NOTLARI-3
Terör örgütünün Diyarbakır dahil bölgenin genelinde kendine bir şekilde taban bulmasında yahut geçmiş on yıllar boyunca gençlerin "dağı" kurtuluş gibi görmesinde en büyük etkenlerden biri olarak işsizlik gösterilir.
O sebeple bölgeye yatırım gelmesini, fabrika, atölye, iş yerleri açılmasını hiç istemedi PKK. Güvenlik güçlerini şehit ettiği gibi sivilleri de gözünü kırpmadan katletti.
Yol ya da köprü yapımında çalışan işçileri mühendisleri, şantiyelerde inşaatlarda ter döken emekçileri, bölgeye Kürt çocuklarına eğitim vermeye gelen öğretmenleri, hayvanlarını otlatmaya çıkaran çobanları, hatta çocukları hedef aldı, bile isteye katletti. Öldürmediğini tehdit etti.
İstedi ki bu bölgede aş iş olmasın, devlet hizmet getirmesin, vatandaşla arasında güven bağı oluşmasın ve Kürtler PKK'ya kalsın.
Ama öyle olmadı. Türkiye'nin diğer bölgelerine olduğu gibi buraya da kararlılıkla yatırım yapıldı. Bölgede havaalanı, üniversitesi olmayan şehir kalmadı.
Terörle etkin mücadele sürdürüldükçe güvenlik pekişti, tüm bölgeye huzur ve sükun geldi. Yatırımlar arttı, büyük yatırımcılara da küçük girişimcilere de devletin çeşitli kurumlar aracılığıyla desteği de arttı ve çeşitlendi. Haliyle yeni işyerlerinin açılması, işsizlik oranının düşmesi ve refahın tabana yayılmasıyla terörün bölgeden temizlenmesi arasındaki bağ daha net görünür oldu.
Bir tekstil atölyesinde çalışan 50'li yaşlardaki bir kadın bir kızının dağda, bir kızının PKK yüzünden mezarda olduğunu söyledikten sonra "ah ah" demişti, "bu fabrikalar o zamanlar olsaydı kızlarım böyle olmazdı".
Diyarbakır'da genel manada bir memnuniyet var. Tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye'yi de vuran hayat pahalılığının etkisini bir yana koyarak "Diyarbakır son 30-40 yılın en güzel dönemini yaşıyor" diyenler çok.
Konuştuğum vatandaşların, esnafın, iş ve sivil toplum temsilcilerinin siyasi-ideolojik görüşleri birbirinden epey farklı ama ortaklaştıkları kimi yerler var. Özetleyerek aktarmak isterim.
· Diyarbakır halkının gelecekten umudu var. PKK'nın sokaklarda estirdiği terörün son bulması, şehre huzur ve güven ortamının gelmesi herkesi memnun etmiş.
· Diyarbakır'a yapılan yatırımın büyüklüğü ve devamlılığı halkı rahatlatmış.
· Diyarbakır'daki organize sanayi bölgesinde yer kalmamış. İşyeri açacak ve yer bulmayanlar için şu an en büyük sıkıntı bu.
· Yatırımcıya verilen teşviklerle ilgili talepler sık dile getiriliyor. Bölgedeki her ilin durumunun aynı olmadığından hareketle teşvikin şartlarının ve kapsamının gözden geçirilmesini bekliyorlar.
· Diyarbakır'ın ihracat rakamı 249 milyon imiş. Gaziantep'in ise 10 milyar dolar. "Biz de bu rakama ulaşabiliriz, destek lazım" diyorlar.
· Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ya da onun görevlendirdiği bir isimle yaşadıkları sıkıntıları ve taleplerini doğrudan iletebilmek istiyorlar.
· Diyarbakır'da hala yerleşik olan ne daha önceki terör saldırılarında ne hendek terörü döneminde göç etmeyip Diyarbakır'da kalan ve şehre yatırım yapan, istihdam sağlayan iş insanlarının dediği: "sesimizi Ankara'ya duyurabilmek istiyoruz."
· Diyarbakır'da görev yapan bürokratlarla ilgili olumlu konuşuluyor. Valinin, kaymakamların, emniyet müdürlerinin anlayışlı-hassas olduklarını söylüyorlar. "Bizzat çorba dağıtan valiler gördük. Çok memnunuz".
· "Diyarbakır ve genel manada bölge illeri kamu görevlisi atamalarında "ilk atama yeri" olmaktan çıkarılsın. Daha önce başka illerde görev yapmış, tecrübe edinmişler arasından atama yapılmalı".
· 'Sur içi çok güzel oldu. Hafta sonları biz de gidip geziyoruz, diyen de var Diyarbakır'da 'evet her şey çok güzel ama insan yine de hatıralarının olduğu o eski sokakları" arıyor diyen de.
· Yeni Havalimanı beğenilmiş. Ama "THY Diyarbakır seferlerini artırmalı" da deniyor.
· Siyasi temsil sorunu da sık ifade ediliyor. Temsil çok zayıfladı, bölgede siyaset güç kaybetti, yeni dönemde siyasete inanç mutlaka canlandırılmalı" diyorlar.
· "Bölgenin siyaseti ekonomik kalkınmadır. Gençlerin dağa gitmesini önlemenin tek yolu var, istihdam" görüşü hakim görüş.
· "Gençlerin PKK'nın eline düşmesinde bölgedeki üniversitelerin etkisi büyük. Üniversitelerde ve KYK yurtlarında görevli hocaların ve personelin iyi seçilmesi lazım. Çocukları dağa çıkaran öğretmenlere neden bir şey yapılmadı" diye soruluyor.
· AK Parti PKK ile Kürt halkını söylemlerinde iyi ayırt etmeli. Çünkü bazı sözler Kürtlere karşıymış gibi algılanabiliyor, PKK böyle çarpıtıyor.
· MHP'ye önceden epey kızılırdı bölgede ama Cumhur ittifakında varlığıyla birlikte eskisi kadar tepki çekmiyor, yorumu var.
· Dağ, sınır ötesi, kırsal alan PKK'dan temizlendi lakin şehir hala eskisi gibi. PKK'nın eski siyasi yapıları, HDP'nin etkinliği kalmadı ama PKK meşru sivil alanda hala örgütlü ve etkin diyorlar. Ticaret Odasında, dil kurslarında, Amed Spor'da PKK hala belirleyici deniliyor.
· "Ticaret ve Sanayi Odasının altında kadın girişimler diye bir ofis var. TOBB geleneğinde benzeri bir örnek yok ve bu ofis çok fazla PKK etkisinde" diye söylendi.
· Gençlerde dini inanç kaybı var, PKK gençleri ateist yaptı şikayetini bu bölgede ilk kez bu kadar net duydum. Çıkarsama şeklinde değil de gözlemlere dayalı bir tespit gibi söylüyorlar bunu.
· Daha önce ifade edildiğini hiç duymadığım yeni bir durumdan da bahsetti Diyarbakırlılar. Üç dört ayrı kişiye detaylı sorarak tespitin sağlamlığını kontrol ettim. Söylendiğine göre Kürt gençleri arasında LGBT eğiliminde artış olmuş. Önceden gizli olan bazı şeyler alenileşmiş. Konuştuğum kişilerden biri "ailesine 'ben cinsiyet değiştirme ameliyatı olmak istiyorum' diyen çocuklar var maalesef. Son yıllarda iki üç arkadaşım bu sorunla mücadele ediyor" diyerek meselenin yakın çevreye yaklaştığını haber verdi.