Lütfen, şu tabloya bir bakın... G.Saray basketbol takımı, 2016’da Euro Cup Şampiyonu oldu ama; ertesi yıl EuroLeague’de yerlerde süründü...
Darüşşafaka basketbol takımı, 2018’de Euro Cup şampiyonu oldu. Ancak ertesi sezon EuroLeague’de sonuncu oldu.
Anadolu Efes, geçen sene EuroLaegue’de sonuncuydu, bu sezon final oynadı.
Futbolda da benzer şeyler oluyor... G.Saray 2000’de hem UEFA Şampiyonu, hem Süper Kupa sahibiydi. Ama o günlerden bu yana, 19 yıldır Avrupa kupalarında nal topluyor. Ya Şampiyonlar Ligi’nde yok ya da var olsa bile gruplardan çıkamıyor.
Hesabını tutmadım, bilmiyorum. Acaba Avrupa’da bizimkiler kadar dengesiz kulüpler var mı? Bir sezon şampiyon, öbür sezon sonuncu... Ya da tam tersi; bir sezon sonuncu, öbür sezon finalist... Yukarıda örneklerini hatırlattım.
Bu tablolar akla, mantığa, sisteme, düzene uyuyor mu? Bir öyle, bir böyle... Ya çukurda ya zirvede!
Bir tek Fenerbahçe, belirli bir seri yakalamıştı. Son 5-6 senenin ya şampiyonu ya finalisti. O da çözüldü. Final-Four gitti, Türkiye basketbol ligi gitti... Avrupa’nın bütün kategorilerindeki ilk 5’inde adamı vardı, şimdi hiçbirinde kimse yok. Sıfıra sıfır elde var, sıfır!
***
Dengesiz sonuçlar açısından, gene de F.Bahçe’yi diğerlerinden ayırmak gerekir. Reklam arası, antrakt, mola verdi diyelim. Ama diğer kulüpler; Türk sporunun ne derece büyük bir med-cezir içinde bulunduğunun çarpıcı örnekleri... Bugün süpersin ama, yarın ne olacağın şüpheli. Böyle olmamalı...
Her kulübün yükselme ve düşme trendleri olabilir. Bu normaldir.. Ama ani zik-zaklar sağlıklı değil. Düz bir hatta gitmeliyiz. Çılgın Roller-Coaster’ler binmiş gibi; yana-sağa-sola-yukarı-aşağı diklemesine ya da tamamen başaşağı hız yapıyoruz. Akıl ve sistem değil, Disneyland sporu!.. Başımız döndü.
Çizgisini, en az 30 yıl boyunca sürdürme gücüne sahip kulüplere ihtiyacımız var.