Tutmuş dizilerin en büyük sorunu senaryoda ilgiyi devam ettirebilmektir. Özellikle tarih kokulu dizilerde alan sınırlıdır zira yapacağınız iş tarihin ana hatlarına sadık kalmak zorundadır.
Böyle zamanlarda senaryo ekipleri bir kapı açar, o kapıyı da uzun süre kullanma eğilimine girerler.
Diriliş-Ertuğrul bu kolaycılığa kaçmıyor. Bugün ekrana gelecek bölümde hem Ertuğrul ve Alpları kurulan tuzağa düşecekler hem de obada Süleyman Şah ve ailesi zor duruma düşecek. Hayatta da öyledir, bela geldi mi üst üste gelir ya, durum tam olarak bu olacak. Yani bölüm her açıdan seyirciye heyecan verecek.
Süleyman Şah’ın durumu, mantık yürütmelerle, Ertuğrul’un durumunun değişmesinin de zor olduğu duygusunu geçirecek seyirciye.
Senaryo ekibinin kolaylığa kaçmıyor dediğim nokta işte bu. Ertuğrul’a kurulan tuzak ve sonuçlarıyla bölümler götürmek mümkündü.
Götürülen bölümlerin sonuncusunda Süleyman Şah’ın durumu değiştirilebilir bu sayede haftalarca idare edebilirlerdi.
Bunu yapmak yerine tek bölümde seyirciye tüm heyecanı yaşatıyorlar. Senaryo yazmak biraz satranç oyunu gibidir, kafanızda kurgular sonra diyaloglara dökersiniz o kurguyu.
Hikayede gelişmeleri çok boyutlu yürütmek demek çok daha fazla düşünmeyi gerektirir. Şimdi izlediğimiz dizileri düşünelim...
Tutmuş dizilerin senaryolarında ana unsur seyircinin kavuşmasını istediği çiftin önüne son dakika engelleri çıkarılması üzerinedir.
O beklenen kavuşma ertelendikçe, ertelenir, belanın biri biter biri başlar.
İşte bu gıdım gıdım hikaye etme yerine hikayeyi kılcal damarlarına kadar ilerletme doğru bir karar.
Bedeli daha çok yorgunluk olsa bile ilgi ancak bu yöntemlerle sürekli hale gelir...
Yüzleşme devam ediyor...
İpek Tuzcuoğlu, Cine-5’te, Yüzleşme’de, Yonca Evcimik’i konuk etti. Doğası gereği insanı konuşturan bir yanı var İpek’in ama sadece buna yayına güvenerek ilerlemiyor.
Konuk edeceği kişiye dair çalışıyor hatta manşet çıkarabileceği noktaları daha da didikliyor.
Orhan Gencebay hayranlığı, Erol Büyükburç aşkı falan derken akıp gitti program. Madonna anılarını paylaşırken küçük dansçı kız havasına büründü Yonca Evcimik ki samimi bir bölümdü. İyi işti İpek, aynen devam...