Son olarak, hakemleri soyunma odasına kilitleten Trabzonspor Başkanı Hacıosmanoğlu'nun yaptıkları; çizmeyi/haddi/hukuku/terbiyeyi aştı.
O kadar ki; Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, "Mahkemede yargılansa 10 yıl hapis cezası alır" bile dedi. Ama bunu söyleyen bir başkanın, kendi görev alanındaki kurulları acaba ne karar verecek. Orası şüpheli.
Zaten, göstermelik "Hak mahrumiyeti" cezasının caydırıcı bir unsur olduğunu asla düşünmüyorum. Son dönemde, bu cezanın etki alanı genişletilmiş olsa da; sorunu çözmeye yönelik hiçbir etkisi olmadı. Bu yüzden, herkes her istediğini yapmayı rahatça sürdürüyor.
Hak mahrumiyeti kavramının yeniden düzenlenerek, çapı/boyutu/anlamı/etki gücünün sıfırdan değişmesi gerekir. Bu haliyle, kimseyi hizaya getiremezsiniz. Aziz Yıldırım sayısız ceza aldı da, onda ne değişti!
***
Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu; tüm konuşmalarında kullandığı dil/tavır/ses tonu itibariyle, "Kabadayılık raconu" sayılabilecek hiç de hoş olmayan bir üsluba sahip... Gözdağı vermeyi alışkanlık haline getirdi.
Ama bunu yaparken düştüğü zor durumlarda, o duruşunun gerektirdiği dik duruşu da sergileyemiyor. Hemen çark ediyor.
Kadınlar için sarfettiği sözlerden sonra tepki görmesi üzerine, hemen özür dilemesi ve "Kilitleme" olayı ile ilgili söylemlerindeki bazı ifadeleri anında değiştirmesi, köşeye sıkıştığında ürken bir başkan portresi çizdi. O efelenmeler, bir anda ortadan kayboluyor. Delikanlılık raconu çizik yiyor.
Dediklerine sahip çıkamayacaksan, deme... Kontrolsüz konuşmaları, hem kendisine hem de kulübüne zarar veriyor. Onun yüzünden Trabzonspor'un imajı zedelendi. Yeter artık!
***
Futbol Federasyonu'nun bu tür her şeyi alttan alma gibi garip bir yaklaşımı var. Masaya yumruğunu vuramıyor, aksine işi kapatmaya çalışıyor. Başkan, herkesle iyi geçinmek adına; neşterle kesip atılması gereken ve kangren olmaya yüz tutmuş yara bölgesini, hep pansumanla kurtarmaya çalışıyor.
Bakalım, "Yargılansa 10 yıl ceza alır" dediği kişi için, kendi kurumu ne karar verecek? Fos çıkarsa şaşmam!