Anlata anlata dilimizde tüy bitti ama anlayan yok. Galatasaray’da işi bilen de yok. “Levent Nazifoğlu” dedik, o da bilmiyor! Başkan ve ekibi ise tam evlere şenlik. Yahu arkadaşlar görmüyor musunuz? Aldığınız maçlara bir bakın, takım oyunu yok. Ya Sneijder ortaya çıkacak biraz oynayacak, ya da Muslera kalede gol yollarını kapatacak! Defans kurgusu iki senedir rezalet. Savunmanın arkasına atılan her topta rakip kaleci Muslera ile karşı karşıya kalıyor. Allah’tan kalede Muslera var da net pozisyonların bir çoğunu kurtarıyor. Onun kurtardıkları da olmasa, mazallah Galatasaray’ın yiyeceği gol sayısını düşünemiyorum bile.
Takım hızlı oynamıyor. Orta sahada görev alanlar agresif ve sert değil. Yanlamasına ve geriye oynuyorlar. Haliyle de takım hücuma çabuk çıkamıyor, rakip oyuncular defansta yerlerini alıyorlar.
Alanyaspor karşılaşması 5-1 gibi farklı bir skorla kazanıldı ama Galatasaray’ın verdiği pozisyonlar atılan gollerden fazlaydı. Üstelik de Alanyaspor’un Wagner Love gibi golcüsü de dahil 6 oyuncusu yoktu. İkinci Lig takımı Tuzlaspor kupada 3 gol atıyor, kaçırdıkları hariç. Üstelik de bu takıma mağlup oluyorsun. Yasin ve Chedjou gibi iki oyuncun da kırmızı kart görüyor. Galatasaray ikinci lig takımının karşısında bunları yaşıyorsa sorarım nasıl şampiyon olacak?
Galatasaray takımında bir Muslera bir de biraz Sneijder.. Forvette istikrarlı olan gol atacağına inandığım bir isim yok. Ama yine de buna rağmen Süper Lig’deki durumu ortada. Şu anda üçüncü sırada. Bunu devam ettirebilmesi için de defansına acil çözüm bulması gerekiyor. Podolski derhal satılmalı. Oradan gelecek parayla takımın eksik yerleri tamamlanmalı. Riekerink, De Jong’ta ne buldu anlaşılmaz. Adam yaşlı ve ağır. Bugüne kadar kırmızı kart görmemesini de Türk hakemlerinin âmâ olmasına bağlıyorum. Tolga Ciğerci neden getirildi? Selçuk sadece Alanya maçında bir level ileri gitti. O da rakibin markaj yapmamasından ve basmamasından kaynaklandı. Maçlarda antrenman havasında mücadele ediliyor. Fizik gücü, hücum gücü yok bu takımın. Şu şartlarda bile Galatasaray üçüncü durumdaysa, siz anlayın artık Süper Lig’in kalitesini.