Galatasaray için zorlu bir maçtı, rakip güçlü Başakşehir’di. CimBom, daha ilk dakika dolmadan gole yaklaşan taraftı ama Podolski’nin topu direkten döndü. Galatasaray ilk dakikalarda maçın hakimiydi ama ne olduysa Snejder’in sakatlanıp oyundan çıkmasıyla bir anda her şey tersine döndü.
Başakşehir’in ilk atağı gol oldu. Emre’nin rakip arkasına attığı topa koşu yapan Visca’nın ofsayt olduğunu Hakem Kalkavan ve triosu çözemedi. Yine Emre’nin Josua’ya darbesi kesinlikle kırmızı karttı. Zaten kaleye yapılan ilk ortaya Cenk’in kötü çıkışı ve topu uzaklaştıramaması sonrası Mustafa golü yaptı.
Galatasaray’da erken sakatlanıp çıkan Sneijder de olmayınca Galatasaray’ı bü- tün hücum planları alt üst oldu. Selçuk çıkana kadar ne pas atabildi ne takımını hücuma kaldırabildi. De Jong artık futbolda son demlerini yaşıyor, son vurgunu vurup futbola vedaya gelmiş Türkiye’ye.
Basakşehir belki çok iyi oynamadı ama sonuca giden 2 golü de Mustafa Pektemek ile attılar. Galatasaray defansi yine her defasında yandan gelen ortalara o kadar rahat vurdurdularki; gerçekten bu kadar mı kötü savunma olur kardeşim!.. Bruma saman alevi gibiydi. Yasin hic yoktu. Podolski arada sırada şut çekti ama o kadar. Galatasaray’ın bu oyun anlayışı ve sıradan arzusuyla, maçı çevirecek görüntüsü yoktu. Daha önce yazdım. Erzincan, Akhisar bunlar siklet olarak Galatasaray’dan çok düşükler. Bu maçlardaki skorlar göz boyamaydı.
Galatasaray’da disiplin sorunu olduğu açık. Riekerink’in kariyeri ne ki, Selçuk’a, Podolski’ye Sneijder’e laf geçirsin. Rikerink de haklı. Hayatında gelemeyeceği göreve gelmiş, geri mi çevirsin. Riekerink, “2 gün önce 2 kupayı da alacağız” diyordu. Şampiyonluk zaten hayal ötesiydi. Belki kupa diyordum. O da uçtu gitti.