İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluk soruşturmasıyla tutuklanması ve sonrasındaki tepkiler; 15 Temmuz FETÖ ihaneti ile ortaya çıkanları da hatırlatan ibret dolu gerçekleri gözümüzün önüne serdi.
1. Ortada İstanbul halkının mahrem bilgilerinin yabancılara peşkeş çekilmesine, yüz milyonlarca liralık hırsızlıklara kadar her türlü yolsuzluk varken...
Ortada yargıyı ilgilendiren ve ciddi deliller, MASAK raporları, bizzat CHP'lilerin gelip yaptıkları itiraflar varken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel böylesine bir konuyu, üç tane itirafçının ifadelerine bağladı.
Milletin aklıyla alay ediyorlar.
Bunun adı gözbağcılık, yalanlarla dolu algı operasyonudur.
Toplumun gerçeğe ulaşmasını, yargının işini yapmasını engelleyen, insanımızı kafasını karıştıran bir atmosfer peşindeler.
2. Vesayet dönemindeki cunta darbelerinde olduğu gibi CHP yine Türkiye'yi dışarıya jurnalledi/kötüledi. Uluslararası müdahale çağrısında bulundu. Avrupa'dan yardım istedi.
CNN International'a konuşan Özel, Türkiye'nin Batı ülkeleriyle daha yakın ilişkiler kurması gerektiğini söyledi. "Ancak Erdoğan, Türkiye'yi Batı kurumlarından koparmaya çalışıyor" dedi. ABD ve AB'ye diyalog çağrısı yaptı.
CHP Genel Başkanı, BBC'ye verdiği röportajda da İngiltere Başbakanı ve İşçi Partisi lideri Keri Starmer'e tepki gösterdi.
İngiltere Başbakanı Starmer'den destek alamadığını dile getiren Özel, "Nasıl bir gerekçesi, sebebi var bunun? İBB Başkanını alıp hapse koyuyorlar ve birlikte ses çıkarmıyoruz. Bu nasıl dostluk, kardeşlik, demokrasiyi savunmak? Bizim kardeş partimiz İşçi Partisi ve demokrasinin beşiği İngiltere buna nasıl tepki göstermez, gerçekten çok kırgınız" ifadelerini kullandı.
3. Özgür Özel, yedi akşam Saraçhane'de izinsiz miting düzenledi. Bunu CHP'lilerin demokratik bir tepkisi olarak anlatıyor.
Ama yüzleri maskeli, polise taş, balta, asit atan, havai fişekle, Molotof kokteyle saldıran teröristlerden hiç bahsetmiyor.
Onları hiç kınamıyor. 2 metre mesafeden genç polislerimize en ağır küfürlerin edilmesini duymazdan geliyor. Yaralı polislerimize bir geçmiş olsun demiyor...
Vandallığın demokrasi ile özgürlük ile hukuk ile ne alakası var?
Hadi söyle...
Bir de maskeli teröristlerin tutuklanmasına tepki gösterip "çocukları bırakın" diyor. Niye Vandallara kol kanat geriyor?
Bu teröristler, İmamoğlu'na destek için mi geldiler?
Hayır...
Kaos ve kargaşanın arkasından Türkiye Yüzyılı'nın önünü kesmek isteyen karanlık odaklar devrede.
4. Türkiye güçleniyor ve büyüyor. Bölgesinde söz kesen bir devlet oldu. Avrupa'yı da, ABD'yi de, İran'ı da, bilhassa İsrail'i rahatsız ediyor.
Bu ülkelerin istihbarat örgütlerinin Türkiye'yi karıştırmasını görmezden mi gelelim.
Dikkat edilirse, yüzleri maskeli teröristler; son derece profesyonelce hareket ediyor, provokasyonlar yapıyor. Eğitimini aldıkları belli organize tertipler sergiliyor.
Türkiye bu filmi, on yılda bir tekrarlanan darbe dönemlerinde çok gördü.
Son olarak 15 Temmuz FETÖ ihanetinde de gördük ki, yabancı istihbarat örgütleri FETÖ'yü, 40 yıl ilmik ilmik darbeye hazırlamışlar.
Maskeli teröristlere "çocuklar" demek, devletin/milletin aklıyla alay etmektir.
5. Baş sorumlu Özgür Özel, CHP yönetimidir.
İstanbul Valisi Davut Gül'ü tehdit eden Özgür Özel'dir.
"Bu otobüsün üstündeyim. O gazı sık, o plastik mermiyi at bakalım. Eğer bir tane gencime gaz sıkarsan, cop vurursan, plastik mermi sıkarsan senin alnını karışlamayan namerttir" diyen odur.
Sokak çağrısı yapan Özel'dir. Sokak teröründen medet umarak devlete kafa tutan CHP'dir. Daha ilk günden Saraçhane meydanında, "Kanuna aykırı emirle set çeken varsa, polise zarar vermeden yıkın geçin!" diyen CHP Genel Başkanı'dır...
Bu zehirli dil, maskeli teröristlerin sırtını sıvazlayan, onlara "çocuklar" diyen bu kirli zihniyet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın merhum ve muhterem annesine küfür şerefsizliğine de yol vermiştir.
Zırva tevil götürmez...