ABD dünyanın katili bir devlettir!
Vietnamlılardan Iraklılara kadar dünya halklarına karşı katliamlar gerçekleştirmiştir.
İşte böyle bir devletin Başkanı Donald Trump bile, Suriye diktatörü Beşar Esad’ın geçenlerde kendi halkının üzerine kimyasal bomba atmasına, bebekler de dahil kendi halkını yakıp katletmesine isyan etti.
“Beşar Esad’ın yaptığı hayvanlık” dedi.
Peki Suriye’deki bu katliama bizdeki Beşar Esad dostları ne dedi?
Örneğin Beşar Esad’ın Türkiye’deki baş dostu Vatan Partisi ne dedi?
Ya da CHP ne dedi?
Onlar ve onlar gibiler bu katliamı görmemezliğe geldi.
Onlardan bu katliama karşı tepki gelmedi.
Suriye’de bunlar olurken, onlar yine bildiklerini okumaya devam ettiler.
“Tayyip Erdoğan Türkiye’de tek adam olacak, diktatörlük kuracak” dediler.
Hatta bazıları daha da ileri gittiler.
“Tayyip Erdoğan padişahlığı geri getirecek, halife olacak, hanedanlık kuracak” dediler.
Ama bütün bunları diyenler, Suriye’deki tek adamlık, diktatörlük, hanedanlık rejimine bir şey demediler.
Böylesine bir rejime itiraz etmediler.
Suriye’deki babadan oğula geçen diktatörlüğün zulümlerini, katliamlarını görmemezliğe geldiler.
Dahası, katliamlar sonrası başta diktatör Beşar Esad olmak üzere, katil rejimin yöneticilerini ziyaret ettiler.
Onların kanlı elini sıkmak için sıraya girdiler.
Hani siz diktatörlük, tek adamlık, hanedanlık rejimine karşıydınız?
Hani siz “Tayyip Erdoğan tek adam olacak, diktatörlük kuracak ve hatta hanedanlığı geri getirecek” diye bas bas bağırmaktaydınız.
Öyleyse sizler Suriye’deki hanedanlık, diktatörlük, tek adamlık rejiminin yaptıklarına niçin bu kadar kör ve sağırsınız?
Demek ki bunlar hanedanlığa karşı değiller.
Demek ki bunlar tek adamlığa, diktatörlüğe karşı değiller.
Ya neler?
Bunlar yalnızca kendilerine yandaş görmediklerine karşılar.
Tayyip Erdoğan’ı kendilerine yandaş görmedikleri için ona karşılar.
Onun için “Tayyip Erdoğan tek adam olacak, diktatörlük kuracak, hanedanlığı geri getirecek” diye bas bas bağırmaktalar.
Bu bağırtı çağırtı arasında CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ne demişti?
“Tayyip Erdoğan başkan olsun diye bu cumhurbaşkanlığı sistemini getirenler laik bir diktatörle tanışabilir” demişti.
Oysa bu halk laik diktatörlerle tanışmamış değil ki.
Bu halk geçmişte laik diktatörler gördü.
Örneğin İsmet İnönü laik bir diktatördü.
Ve bu halk eline geçen ilk fırsatta laik diktatörün partisini sandığa gömdü.
Hadi İsmet İnönü’yü geçelim; Suriye’deki Beşar Esad laik bir diktatör değil mi?
Diktatörlüğe, tek adamlığa karşı olanın Beşar Esad’a da karşı olması gerekmez mi?
Onun kendi halkına yaptığı zulümlere, uyguladığı katliamlara karşı çıkması gerekmez mi?
Anlaşılan bunlar diktatörlerin kimliğine bakıyor.
Kendilerine yandaş olanın diktatörlüğüne karşı çıkmıyor.
Oysa ben, diktatör kim olursa olsun ona karşı çıkarım.
Daha açık söyleyeyim; Tayyip Erdoğan diktatör olursa, onun karşısında en önce ben yer alırım.
Çünkü ben diktatörün kimliğine bakmam, onu yıkmaya bakarım!
Aslında hepimiz bu anlayışta olmalıyız.
Diktatörün kimliğine bakmamalıyız, onu yıkmaya bakmalıyız!