Erdoğan için kullanılan nefret ifadelerini iktidar mücadelesinin bir parçası olarak tercüme etmek gerekir. Çünkü Erdoğan’a muhalif siyasi kafalar için temel mesele Erdoğan’ın siyasal fonksiyonu. Erdoğan’dan nefretle bahsedenler onun iktidar mücadelesindeki siyasi fonksiyonuna kızmış oluyorlar.
Eğer Erdoğan bugün kendisine nefret ifadeleri kullanan kişi ve topluluklara iktidarı sunsa veya iktidarı onlar adına devam ettirseydi, emin olun ki nefret ifadeleri kullananların sevgilisi olurdu. Şimdiki sevenleri de onun karşıtı olurdu. Erdoğan sevgisi de nefreti gibi siyasi fonksiyonu ile yakından ilgili.
Erdoğan’ın siyasal fonksiyonu
Erdoğan’ın temel siyasal fonksiyonu; 90 yıldır devam eden, kendisini batıcı ve laikçi kimlik üzerine kuran ve bunun dışındaki kimlikleri baskılayan devlet rejimini geriletmesi oldu. Bu geriletme iki yeni gelişmeyi de beraberinde getirdi. Birincisi, Türkiye’nin kimlik gruplarının birbirlerine karşı da olan iktidar mücadelesi kızıştı. İkinci gelişme ise, Erdoğanlı Türkiye uluslararası alanda yeni bir siyaset üretmeye başladı.
Erdoğan, bu toplumun ana tarihsel damarı olan muhafazakar dindar kesimin iktidar mücadelesinin son 13 yılına liderlik yaptı. Erdoğan’ın liderliği , muhafazakar ve dindar kesimin siyasal canlanmasını, kuvvet bulmasını, özgüven kazanmasını ve badireler atlatmasını sağladı. Bu aşamada, Türkiye’nin iktidar mücadelesi veren diğer kimlikleri olan ulusalcılar, Türk ve Kürt milliyetçileri, Aleviler, liberaller, ve sosyalistler Erdoğan’ın bu merkezi rolüne karşı farklı dönemde farklı tepkiler geliştirdiler. Zaman zaman işbirliği yapsalar bile genellikle Erdoğan’ın siyasal kurucu rolüne karşıt oldular.
Uluslararası siyasal fonksiyonu
Erdoğan ayrıca Türkiye’nin uluslararası güç mücadelesinde yeniden konumlandırılması sürecine de liderlik yaptı. Bu yeni konumlandırma sürecinde de, devlet veya devlet dışı güçler de Erdoğan karşıtlığı veya desteği tavrı gösterdiler. Çünkü, Erdoğan ve Davutoğlu’nun inşa ettikleri yeni dış politika anlayışı bizatihi Türkiye’nin aktör olmasına yönelikti. Bu aktif ve yeni dış politika bu ikiliye yeni dostlar ve düşmanlar edindirdi.
Demokratik siyasetine diktatörlük demenin anlamı
Erdoğan’ın demokratik siyasetin imkanları içinde gösterdiği muazzam siyasal rolü, “diktatör” kavramının negatif anlamlarını kullanarak azaltmaya çalışmak özensiz bir propagandadan ibaret. Diktatör kavramının teknik anlamının, Erdoğan’a uygun olup olmadığını hesaba katmaksızın, bu kavramı propaganda aracı haline getiriyorlar. Siyasal bir kavram olan diktatör kelimesini, sokak dili tarzında kullanarak Erdoğan için iktidar hırsı için her şeyi yapan biri etiketini yapıştırmaya çalışıyorlar.
Erdoğan’ın uluslararası güç mücadelesindeki siyasal rolüne karşıt olanlarda içeridekilere benzer bir dil kullanıyorlar. Örneğin Alman devlet mekanizmalarıyla ilişkili çevreler, Erdoğan’ın siyasal çizgisinin kendi çıkarlarına uygun olmadığını söylemiyor da, Erdoğan’ın “sultan” olmaya çalıştığını söylüyorlar.
Sonuç olarak, Erdoğan’ın oynadığı siyasi rollere karşıt olanların kullandıkları dönüştürülmüş dilin arkasına bakmadığımızda olup biteni anlamamış oluyoruz. Arkadaki gerçek şu: Erdoğan’a yönelik diktatör söylemi siyasal mücadele amaçlı bir siyasal propagandadan ibaret.