Darbeci şarlatan “Büyük baharın arefesinde olduğumuzu” söylüyor ve taraftarlarına müjde veriyor: “Bahar öyle şaşaalı olacak ki Kanuni devri yanında sönük kalacak...”
BND Başkanı Bruno Kahl, haftalık Der Spiegel dergisine verdiği mülakatta, “15 Temmuz'un arkasında FETÖ yok, kanıt yok. Türkiye bizi ikna edemedi. FETÖ terör örgütü değildir, sivil toplum örgütüdür” demişti.
Bu açıklamanın “bahar müjdesi”yle ne alakası var?
Dün Hüseyin Gülerce bu açıklamanın üç anlama gelebileceğini yazdı:
Bir, Almanya devlet olarak FETÖ’ye resmen sahip çıkıyor.
İki, 15 Temmuz’da FETÖ ile işbirliği yaptıklarını itiraf ediyor.
Üç, ihanet şebekesinin Pensilvanya’daki elebaşına mesaj gönderiyor, bundan böyle de FETÖ ile birlikte çalışacaklarının teminatını veriyor. Fetullah Gülen’e verilen teminat şudur: “15 Temmuz’da yarım kalan girişiminizi devam ettirin. Bu defa daha hazırlıklı, organize ve toplu saldırı yapacağız…”
Birdenbire depreşen “bahar beklentisi” neyin nesidir?
Bütün bunları ciddiye almalı mıyız?
Hüseyin Gülerce, “15 Temmuz’daki Çanakkale ruhu dipdiri ayakta ama FETÖ alçaklarının darbe mırıltılarını da ciddiye almalıyız” diyor.
İçinde “bahar” geçen başka açıklamalar da hatırlıyorum.
Bunların altında AK Parti’li olarak bilinen bazı eski siyasetçilerin imzası var. Aynı “sonuç”a mı işaret ediyorlar bilmiyorum ama darbeci şarlatanın müjdesiyle birleştirip okuduğunuzda şu kanaate varıyorsunuz: “Yaklaşan bir şeyleri ima ettiklerine göre, demek ki hâlâ bir beklenti içindeler ve AK Parti’de bir şeylerin değişeceğine inanıyorlar.”
Önceki gün Oda TV’de bir haber yayımlandı. “Bahar” söylentilerine niçin ciddiye almamız gerektiğine ilişkin bir haber.
Okuyalım ve üzerinde düşünelim:
15 Temmuz darbe girişiminin gazilerinden Ankara Emniyeti'nde şube müdürü olan Mehmet Fatih Eryılmaz, FETÖ’nün baharda darbe girişiminde bulunacağı iddialarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Eryılmaz, sosyal medyadaki değerlendirmesinde 15 Temmuz 2016 gecesi FETÖ’nün püskürtüldüğünü ifade ederek, “Düşmanın bırakın yok edilmesini mücadelenin yeni başladığını, çok vaktimizin olmadığını, yaralı düşmanın çok daha tehlikeli olduğunu yazmıştım” hatırlatmasında bulundu.
FETÖ nün 15 Temmuz'da hasar alan “unsurlarını” yeniden dizayn ettiğini, kuyruğunu bırakan kertenkele misali açığa çıkan ve artık işe yaramaz gördüğü kısımlarını devletin önüne attığını, bu kısımlarla devleti oyaladığını söyleyen Eryılmaz Facebook hesabında şu değerlendirmeyi yaptı: “Her ezoterik örgütte görülen gelecekten haber ve gün verme mevzuuna, FETÖ'nün ebced hesaplarıyla başladığını bu tarih verme mevzuunda, kendileri için önemli gördükleri tarihlerle ilgili mesajlar verdiğini yazmış, Zaman gazetesinin gülen çocuk reklamının ilk yayın tarihi olan 5 Ekim 2015’ten 9 ay 10 gün sonrasının 16 Temmuz olduğunu, bu tarihten 9 ay 10 gün geçtikten sonra ulaşılan 27 Nisan'ın Gülen’in doğum günü olduğunu eklemiştim. Geçtiğimiz hafta başlayan ve FETÖ'nün pek çok unsurunca dile getirilen ‘bahar geliyor’ söylemi boş ve tesadüfi bir söylem değildir. Batı başkentlerinin (ABD/Alman) FETÖ ile icraya koyacakları plan üzerinde varılan mutabakatın dışa yansımasıdır.”
BND Başkanı Bruno Kahl'ın açıklamalarını da hatırlatan Eryılmaz, şunları yazdı: “Sözde müttefiklerimiz olan NATO komutanlarının FETÖ yanlısı açıklamalarından sonra geçtiğimiz hafta Alman dış istihbarat şefi Bruno Kahl'ın ‘15 Temmuz'un arkasında FETÖ'yü göremedik’açıklaması, ‘icra edilecek planda biz de masadayız’anlamına gelmektedir. Bu ittifak ilişkisinden ilk anlamamız gereken FETÖ'ye yapılan operasyonlara rağmen örgütün Batı başkentlerinde hala ittifak yapılabilecek gücünün olduğunun değerlendirilmesidir. Daha önce uzun uzun yazdım. Ancak anlaşılamadığını düşündüğümden tekrarlıyorum: Bahar söylemleri, örgütün ezoterik dili, Haçlı unsurlarının açıklamaları birlikte değerlendirilmelidir ve tehlike artık ciddiye alınmalıdır.”
HAMİŞ
Referandumu, “bahar” söylentilerini ve daha fazlasını bu akşam saat 20.00’de Darıca Adnan Menderes Kültür Merkezi’nde konuşacağız. Bekleriz.