Bizim memlekette sermaye ırkçılığı vardır. Digiturk’u satın alan beIN Media’nın Katar merkezli olmasından dolayı önce işin bu kısmını açayım.
Marka lansmanı Fransa’da yapılmış, dünyaya yayın yapan 36 kanalı olan beIN SPORTS’un resmi sahibi bein Media. Körfez’den gelen her sermayeye bir kulp bulanlar için yazdım bunları.
Sonuç olarak karşımızda global yayıncılık yapan ve Digiturk’u de büyüme stratejisi çerçevesinde satın alan bir grup var.
***
Gelelim işin Digiturk kısmına... Çoğu kişi bilmez Digiturk, Dogan ve Çukurova gruplarının ortaklığında kurulması planlanan bir işti.
Sonra Dogan Grubu çekildi ve yatırımı Karamehmet yaptı.
Peki bu proje başarılı oldu mu derseniz, 3,5 milyon abone ve 239 kanala bakarak evet diye yanıtlamak gerekir bu soruyu.
Futbol yayıncısı olmasalar başarılı olamazlardı denilebilir. Peki Cine-5’e ne oldu?
Digiturk’un ödediği paranın yanında devede kulak kalacak paralar ödeyen Cine-5 neden aynı başarıyı gösteremedi?
Bu noktada platform olma mantığını oturtmak, futbol seyircisi kadar sinema, dizi ve belgesel seyircisini de yakalamaktan söz etmek gerekir.
Yurt dışından aldığınız bazı dizi ya da belgesel kanalları size tek başına para kazandırmaz ama çok alternatifli olmak üye kazandırır.
Peki Digiturk daha iyi bir yerde olabilir miydi? Bence bu imkan vardı ama Çukurova Grubu’nun yaşadığı sıkıntılar daha agresif bir büyümenin gerçekleşmesine engel oldu.
***
Peki bundan sonra ne olur? Birincisi Digiturk evrensel bir vizyona ve evrensel imkanlara kavuşacaktır.
İkincisi, platform şu an yaşadığı kapasite sorunu gibi teknik sorunlardan hızla sıyrılacaktır.
Üçüncüsü, son yıllarda yıpranan marka imajı mutlaka toplanacaktır. Peki biz tüketiciler için ne fayda sağlar bu satış derseniz, fatura indirimi beklemeyin diye başlayabilirim.
Ancak aynı fatura bedelini ödeyip daha iyi hizmet alabileceğimizi söyleyebilirim.