Hemen herkesin kullandığı Google, ABD Adalet Bakanlığı ile karşı karşıya gelmişti. Önceki gün davayı kaybeden Google "tekel" ilan edildi.
İnternet kullanıcılarının büyük bir kısmı çevrimiçi bilgiye arama motoru kullanarak erişiyor. İşin bu kısmında arama motoru bilginin ilk kaynağını veya en doğrusunu değil reklamı en çok vereni listeliyor.
Kullanıcılar ister istemez ilk sayfada listenin en üstüne tıklıyor. Bu yönlendirme, daha doğrusu kullanıcıyı sınırlama süreci çok hızlı gerçekleşiyor. Bir müddet sonra herkes aynı mecranın etkisi altında kalıyor.
Sanal dünyanın dominant aktörü sermayenin çerçevelediği alana hapsediyor insanlığı. Üstelik siyasi haberlerden finansal tavsiyelere, kripto para vurgunundan kumar sitelerine kullanıcının ilgi dünyasını keskinleştirerek tüketici davranışını etkiliyor.
İnsanı adeta koyunlaştıran ve tek tipleştiren bu sistemin başat aktörü Google işin sadece bir boyutu. Ancak bu dünyanın başka oyuncuları da var. Facebook, Instagram, TikTok gibi kitleleri yöneten başka dünyalar...
Baudrillard'ın simülasyon evreninde tüketim toplumu ihtiyacı olduğu için değil, tüketmeye ihtiyacı olduğu için tüketir. Tüketim ideolojisinin her bireye ulaştığı bir dönemdeyiz. Özellikle gençler sosyal medya araçları üzerinden sürekli tüketen bir varlığa dönüşüyor.
İnternet pazarlamacıları açtıkları hesaplarla reklam veren şirketlerin ürünlerine hücum ettiriyorlar. –Sen de sahip olmalısın! –Senin de olmalı! Tuzağı kitleleri alışveriş çılgınlığına sürüklüyor.
Dijital alanın faydası yok mu? Elbette var.
Bahçesinde sebze yetiştiren teyzenin takipçileri organik ürün satın alıyor.
Zeytinyağı üreten amca aracı firmaya uğramadan satış yapabiliyor.
İnternet mecralarının faydası var; ancak devede kulak nedir ki?
Anti-tröst davalarının devamı gelecektir.
Instagram tartışması
Bizdeki Instagram erişimi tartışması kamuoyuna doğru bir şekilde izah edilmeli. Sosyal medya araçlarının topluma verebileceği zararlar açıkça konuşulmalı. Pedofili, şiddet, ırkçılık, terör bağlamında bu mecraların sınırlarımızdaki varlığı hakkında ebeveynler bilgilendirilmeli.
Ekranlarda günlük tartışmaların bayağılığından sıyrılıp özgür insanı çerçeveleyen ve koyunlaştıran tüketim ideolojisi ve geleceğimizi tehdit eden dijital kuşatma tartışılmalı.