Ankara’da ABD Büyükelçiliği’nin girişinde patlayan terör bom- basının tek gözünü aldığı Didem Tuncay NTV Dışişleri Muhabiri’ydi, kısa bir süre önce işsiz kaldı.
Bizim meslekte olur böyle şeyler.
Gazeteci işsiz kalmaz aslında kurumsuz kalır.
Yoksa içindeki habercilik ateşi sönmez kolay kolay...
***
Didem’in kaybettiği gözünü ve bizim mesleğin kimilerine kaybettirdiklerini düşünüyorum dünden beri.
Yükseldikçe sesinin tonu, kullandığı arabası, oturduğu evi, değiştikçe karakteri değişenler, birlikte çalıştığı insanlara bir “günaydın” ya da “iyi akşamlar”ı çok görenler, bir zamanlar bir tostu paylaştığı işsiz arkadaşının telefonuna çıkmayanlar, cümlelerinin sonundan rica eklerini kaldıranlar...
Didem bir gözünü kaybetti ama işinin ehlidir, tek gözüyle de olsa yine çok iyi işler yapar.
Ama “ben ne oldum budalalığı” insanın iki gözünü birden kör eder ki onlar için yapacak birşey yoktur...
***
Tanıyan herkesin ‘Hanımefendi’, ‘iyi insan’ diye özetlediği biridir Didem.
Zor olan iyi haberler yapmak değil, budur aslında...
Hırsların, süslü karvizit merakının, oda metrekarelerini hesap etmenin sonu yoktur kimileri için, kimileri içinse tek gerçek insan kalabilmektir.
Didem insan kalabilenlerdendi, o yüzden bugün başına gelenleri duyan herkes gerçekten üzülüyor...
***
Gelen ağam ama giden paşam değildir bizim meslekte...
Birini tanımak istiyorsanız, mutlaka bir önceki çalıştığı yerdekilere soracaksınız diye yazılmamış bir kural bile vardır.
O yüzden zenginlik parada, evde, makamda değil yürektedir, o yüzden bazı meslektaşlar Didem kadar zengin de değildir...