Erivan’da da, Paris’te de Ermeniler’den dinledim.
1915 olaylarıyla ilgili Erivan’daki derin acı, Paris’te yerini ticarileştirilen, malzeme yapılan bir olguya bırakmış. Adeta bir diaspora pazarı oluşmuş.
Erivan’da, hemen sınırın öbür yanındaki Türk insanına, Türkiye’ye duyulan ihtiyaç ile Paris’te konuşlu Ermeni diasporasında geçmiş acıları siyasal amaçlara dönüştürmeye yeminli refleksler farklı dalga boylarında.
14 yıl önce bir gazeteci inisiyatifi çerçevesinde Ermenistan’a gitmiştim. Türk-Ermeni-Azeri gazeteciler buluşmasında öncelikli hedef, haber dilindeki nefret ifadelerini yok etmeye yönelikti.
Levon Ter Petrosyan cumhurbaşkanıydı ve yumuşamanın zemini vardı.
Karşılıklı uçak seferleri, işadamlarının temasları.
Ama en çok da Erivan sokaklarındaki yokluk. Sınırın hemen öte yanındaki komşu ülkeyle ticarete duyulan ihtiyaç.
Günlük temaslar, yeni neslin dokunarak iyileştirebileceği karşılıklı yaralar.
Özenli bir algı çalışmasını elzem kılıyordu.
Yıl oldu 2014...
Türkiye Öğrenci Konseyi’nin inisiyatifiyle başlatılan Türkiye-Ermenistan Öğrenci Buluşması’na ilişkin bir tanıtım toplantısında üniversite öğrencilerinin konuşmasını dinlerken düşündüm. 14 yılda ne kadar az yol katedilmiş.
Oysa iki taraf da, Ermenistan da, Türkiye de tarihin derinliklerinde kaybolmadan, bugünün gerçeklerine tutunarak ileriye doğru adım atmayı ne kadar istiyordu...
Neden atılamadığını bu 14 yılda edindiğim başka bir gözlemle anladım sanırım.
Ermeni diasporasının en güçlü olduğu Avrupa ülkesi olan Fransa’da her yıl 24 Nisan’da, Ermenilerin düzenlediği protestoları ve o protestolar sırasında siyasetçilerin yaptığı konuşmaları bir gazeteci olarak yakından izledim. Özellikle 2007 ve 2012’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde o protesto mitinglerinin nasıl bir seçim kampanyasına dönüştürüldüğünü yerli yerinde gördüm.
Ermeni diasporasının, Ermenistan sokaklarındaki halktan ne kadar ayrı tellerde çaldığını tespit etme imkanım oldu.
Bu açıdan bakınca, 2015 hazırlıklarını son hızla sürdüren Ermeni diasporası için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından 23 Nisan günü yapılan açıklama tam bir bomba etkisi yaptı diyebiliriz.
Ermenistan’da satırı satırına dikkatle okunan açıklamaya ilk sert tepkilerin yurtdışındaki Ermenilerden gelmiş olması not edilmeli.
Başbakan’ın açıklamasında, Ermenilere başsağlığı dileklerinin yanı sıra “ortak acı” gibi vurgular da dikkat çekiciydi.
Sözkonusu metin üzerinde uzun uzadıya çalışıldı. Defalarca metin değiştirildi.
Ve devamı gelecek. Açılım bu açıklamayla sınırlı kalmayacak, somut adımlar da atılacak.
Diasporadaki ilk şaşkınlık atıldıktan sonra gelen sert açıklamalar hep bu kaygıdan.
Önemli bir zemin kaybı yaşayıp, belki de varlık nedenlerini kaybedecekler.
Diaspora pazarının müşterisi kaybolacak bu açılımlarla.
Paniğin nedeni bu...
Ermeni dosyasındaki bu son derece önemli açılım kemikleşmiş ön yargıları kırdı. Ve olumlu yöne doğru bir evrilmenin önünü açtı.
Kanayan bir yaraya ilişkin somut gelişmeler olacak.
Diaspora gölge etmesin yeter!