Hafta içinde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun Bey'in attığı bir tweet dikkatimi çekti.
Dedi ki: "Ülkemize karşı yürütülen sistematik dezenformasyon kampanyalarına karşı İletişim Başkanlığımız bünyesinde müstakil bir birim oluşturduk. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi.
Merkezimizin koordinatörü olarak atanan İdris Kardaş'ı tebrik eder, kendisine başarılar dilerim."
Geç kalmış bir merkez.
Mazlum milletlerin umudu haline gelen ülkemiz, hasmı bol bir ülke. Sınırdaş ülkelerden tutun on binlerce kilometre uzaklıktaki emperyalist ülkelere varıncaya kadar yığınla hasmı var.
Tabiatıyla dezenformasyonun haddi hesabı yok.
Dezenformasyonunun Türkçesi, bilgi çarpıtma ve yanıltma haberdir.
Aslında Anadolu Ajansı ve dış işleri bakanlığına bağlı yurt dışı temsilcilikler otomatik olarak bu hususta sorumlular.
Benim anladığım kadarıyla kurulan merkez, hem ülkemiz aleyhine geliştirilen dezenformasyonla hem de iktidar aleyhine oluşturulan bilgi çarpıtmasıyla mücadele merkezi olacak. Daha doğrusu olmalıdır.
Özellikle dış kanallardan beslendiği veya dış çevrelere zemin hazırladığı anlaşılan içerdeki kimi dezenformasyon faaliyetleriyle mücadele etmelidir.
Bu hem bilgi çarpıtmasına engel olur hem de vatandaşların hükümetine güvenmesine hizmet eder.
Bazan da sosyal barışa katkıda bulunur.
Mesela bir siyasinin "Suriyeliler bir Türk gencini dövdü" diyerek yabancı düşmanlığını körüklediğinde, aslında arkadaşlarıyla kavga eden gencin dikkat çekmek için Suriyeliler dövdü dediğini kamuoyuna duyurmalıdır. Bu ve benzeri bilgi çarpıtmalarını düzeltmek sosyal barışa yapılacak en faydalı katkıdır.
Bence mücadele edilmesi gereken asıl bilgi çarpıtma ve yanıltma haberler hem siyasi hem sivil muhalefetin gündeme getirdiği dezenformasyondur.
Görünüşte iktidarı hedef alan ama sonuç itibariyle ülkeye zarar veren bilgi çarpıtma ve yanıltma haberlerle çok ciddi bir şekilde mücadele edilmelidir.
Bilhassa emperyalist güçler tarafından kullanılan FETÖ ve PKK benzeri örgütlerin doğrudan yaptıkları çarpıtmalara; onları bilerek veya bilmeyerek destekleyen tüm çevrelerin bilgi çarpıtma ve yanıltma haberlerine karşı teyakkuzda olmak ve mücadele etmek gerekir.
Özellikle de seçim havasına girildiği şu günlerde iktidarı yıpratma uğruna siyasilerin yaptığı bilgi çarpıtmalarına karşı aktif biçimde mücadele edilmelidir.
Maalesef kimi siyasi çevreler iktidara muhalefet edeyim derken kullandığı bilgi çarpıtma ve yanıltma haberlerle doğrudan emperyalist çevrelere hizmet etmektedir.
İşte tüm bu hususlarda öncelikle iç kamuoyu ve elbette ki dünya kamuoyu bilgi ve belgelerle doğru şekilde aydınlatılmalıdır.
Bu hususta dezenformasyonla mücadelede yetersiz kalındığı anlaşılmış olmalı ki böyle bir merkez kurulmuş.
Fevkalade isabetli olmuş.
Tabii şimdi yalanlarını ortaya çıkaracak olan merkeze karşı muhalefet hemen atanmışlar seçilmişler edebiyatı yaparak karalama yolunu seçecektir.
Benim bu hususta tavsiyem, merkezin dezenformasyonla mücadele ederken çarpıtılan bilginin ve haberin doğru şeklini vermekle yetinmesi ve kesinlikle siyasetçilerin şahıslarını hedef alan ifadelerden kaçınmasıdır. O zaman hem inandırıcılıkları artar merkeze güven duyulur hem de siyasilerin hedefi olmaktan kurtulurlar.
Bir devlet kurumu olan Merkez, objektif olarak bilgi ile ilgilenmeli çarpıtmaların ve yalanların doğrusunu kamuoyuna duyurarak mücadele etmeli, yurt içindeki siyasi mücadeleye taraf olmamalıdır.
Fahrettin Altun Bey'i bu isabetli adımı için ve merkezin başına getirilen İdris Kardaş Bey'i tebrik ediyor başarılar diliyorum.