Devlet, bu defa çok hızlı ve kararlı hareket etti. İstanbul Esenyurt'un CHP'li Belediye Başkanı Ahmet Özer, PKK terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle 1 gün içinde tutuklandı, açığa alındı ve yerine kayyum atandı.
CHP ve iş tuttuğu DEM Parti şaşkın. İstanbul'da bir büyük ilçede, CHP'li diye sahneye çıkarılan belediye başkanının fişi çekiliyor.
DEM'liler, "Biz kent uzlaşısı ile seçmiştik" diye göz bağcılığı yaparken, Özgür Özel ve İmamoğlu, "akademisyen, yazar, kanaat önderi" falan diye savunma yapıyor.
Şu kent uzlaşısına bir bakalım.
Kent uzlaşısı falan yok. PKK destekçisi, DEM'lilerden hiç farkı olmadığı çok iyi bilinen bir ismi, altı ok'a sarıp sarmalayıp CHP adayı diye ortaya sürdüler.
Ahmet Özer, 2015 yılında PKK/HDP'nin Van milletvekili aday adayı...
Bu bilgiyi, CHP medyasında, Erdoğan nefretinde karar kılmış gazetelerde hiç gördünüz mü?
Göremezsiniz...
Ahmet Özer, "Anayasa'dan Türk kelimesi ve T.C. Vatandaşlığı tanımının çıkartılmasını, PKK'lı teröristleri de kapsayan genel af getirilmesini, Kürtçenin resmi dil olmasını" savunan birisi.
Yargılama safhasında Ahmet Özer'in, hangi projenin nasıl bir elemanı olduğu elbet ortaya çıkacaktır. Kendisi, "Asıl mesele Rojava'dır. Türkiye, Rojava Kürtlerini düşman olarak görüyor" diyen birisi...
Özgür Özel çok şaşkın.
Çünkü CHP'nin, DEM'lendikçe yalpalayacağının ve batacağa saplanacağının farkında.
Bu yüzden şaşkın.
Özgür Özel, meselelerin aslını bilmeyenleri kandırmaya yönelik yakışıksız bir tutum sergiliyor.
1. Neden görevden alınıyormuş, neden yerine kayyum atanıyormuş?
Terör suçları için Anayasa ve kanun gereği yapılan bir muamele.
Gerekçe; Anayasa'nın 127. maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 45, 46 ve 47. Maddeleri...
2. Madem görevden alınacakmış, adaylığı, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından baştan neden engellenmemiş?
Ayıp oluyor ama...
Bilmiyor olamaz.
Ahmet Özer, adaylık başvurusu yaptığında hakkında 11 ay önce, 23.11.2023 tarihinde Mersin'de başlatılmış bir soruşturma var. Ancak yasa gereği hakkında soruşturma olması, aday olmasına engel değil. Yani YSK'nın yapacağı bir şey yok.
Özgür Özel ve İmamoğlu, bunu bilmiyormuş gibi davranıyorlar, gerçekten ayıp.
Bal gibi biliyorlar. Zaten utanılması gereken yer de burası. Bile bile insanları kandırmaya, provoke etmeye çalışıyorlar.
Burada asıl sorgulanması gereken şudur:
CHP ve DEM, "kent uzlaşısı" yutturmacası ile niye terör soruşturması geçiren ve ceza alması muhtemel bir ismi aday göstermek için ısrarcı oluyor?
Özgür Özel buna cevap versin?
Ama veremez. Erdoğan gitsin de, Türkiye ABD ve İsrail'in istediği bir mecraya sürüklensin diye önlerine konmuş projenin esiri oldular.
Projede, CHP-PKK partileri işbirliği var.
Kent uzlaşısının, aslında özerklik provası olduğu, yargılama safhasında elbet delilleri ile ortaya konacak.
Bu süreçte, CHP'nin nasıl bir güvenlik sorununa dönüştüğü de anlaşılacaktır.
Yani İstanbul Esenyurt'taki kent uzlaşısı, Türkiye'ye şer ittifakının kurduğu bir tuzaktır.
İsrail, hudutlarımıza 70 kilometreye kadar gelince devlet yumruğunu vurdu ve tuzağı parçaladı...
Eğer CHP yönetimi; Türkiye'ye yönelen yakın tehdidi görseydi, Haçlı/Siyonist barbarlığının gözü dönmüşlüğüne inansaydı, daha en başta yapılan uyarılıları ciddiye alırdı.
Şu anda son seçimlerde CHP'den nemalanan küçük partilerin hali de içler acısı.
Esenyurt'ta CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in çağrısıyla düzenlenen mitinge; DEM Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, Türkiye İşçi Partisi, SOL Parti, EMEP, Emek ve Demokrasi Platformu ve Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) katıldı.
Ey gidi Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu ve diğerleri, daha ne kadar savrulacaksınız?
CHP, DEM'lenip batağa saplanırken, Erdoğan düşmanlığından başka bir şey bilmeyen vefasızlar da elbet bedel ödeyecekler.
Bekleyin, görünüz...