Bugünlerde, asgari ücret ile birlikte en çok tartışılan konuların başında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yapılması planlanan değişiklikler yer almaktadır.
Özellikle Türkiye’de devlet memurluğu algısı, hemen hemen tüm toplum kesimleri tarafından, ‘güvenceli istihdam’ ile eşdeğer görülüyor ve memurların taşıması gereken şartlar neredeyse sadece ilk kez kamu görevlisi olunması aşamasında tespit ediliyor. ‘Devlete kapağı atmak’ gibi klişe ifadeler de işte bu ‘ömür boyu güvenceli iş’ algısı ile ortaya çıktı.
Her şeyden önce, devlet tarafından sağlanan hizmetlerin, özel sektör tarafından sağlanan hizmetlerden farkı ‘kamusal amaçlara yönelik olması, kâr hedeflenmemesi ve hizmet esaslı olmasıdır.’
Kamu tarafından sağlanan hizmetlerin, toplumun tüm kesimlerine eşit dağılması, hizmetlerin kalitesinin yükselmesi ve vatandaşların da kamu görevlilerinin kimlikleri kadar, yaptıkları işe de saygı duyması gerekir. Tüm vatandaşlarımız, kamu hizmetleri ve dolayısıyla kamu görevlileri ile iç içe bir yaşama sahip. Dolayısıyla kamu hizmetlerinin de kalitesinin ve verimliliğin artırılması ve bu doğrultuda çaba sarf edilmesi gerekir. Dünyanın hemen hemen her alanı değişmekte, teknolojik yenilikler ile üretim ve hizmet sektörü de ‘bilgili çalışanları’ içinde barındırmak istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, uzun yıllardır eleştirilmiş ve performansın da belirleyici olması gerektiği savunulmuştur. Performans denilince, özellikle ülkemizde, bazı taraflar hemen itiraz etmekte, performansı adeta insan düşmanı olarak göstermektedir.
Performans, en genel tanımıyla, iş yapan bir kimsenin, yaptığı işle amaçlanan hedefe yönelik olarak neyi sağlayabildiğinin kalite ve miktar olarak ifade edilmesidir. Performans yönetimi sadece çok fazla iş yapmak ile sağlanmamaktadır. Esneklik, uyum, katılımcı bir yönetim anlayışının yaygınlaştırılması ve açık, şeffaf, hesap verebilir bir yönetimin de parçasıdır. İşte özellikle son yıllarda bir kısım kamu görevlilerinin bazı terör örgütlerinin sözcüsü ve eylemcisi olarak faaliyet göstermesi, devlet memurlarına ilişkin yasal düzenlemelerin sorgulanmasına neden olmuştur. Bu bağlamda esaslı bazı değişiklikler öngörülmektedir.
Hangi değişiklikler var?
1- Statüler değişiyor
Çalışanlar arasında ‘4a, 4b, 4c’ şeklindeki ayrım sona erdirilerek aynı işi yaptığı halde farklı maddi, sosyal hakları barındıran bu uygulamanın bitmesi planlanıyor.
a) Öğretmenin, polisin, uzman erbaşların, astsubayların, genel müdür yardımcılarının, üniversite genel sekreterlerinin ve şube müdürlerinin ek göstergelerinde iyileştirmeler yapılacak,
b) Üniversite mezunları öğrenim durumlarına uygun kadrolara geçirilerek, verim artırılacak,
c) 2016 ve 2017 yılını kapsayan toplu sözleşmede tutanak altına alınan memurların özlük hakları ile ilgili değişiklikler yapılacak.
2- İş garantisi sona eriyor, performansı iyi olan güvence ve ek maaş alıyor
Devlet memurunun da performansı objektif kriterler doğrultusunda ölçülecek ve yaptığı iş ile ilgili bilgisi olmayan ve çaba sarf etmeyenler için artık ömür boyu garanti olmayacak. Memurlarla her yıl performansına göre yeniden sözleşme yapılacak.
Performansı yüksek memur daha fazla ücret alabilecek ve ek maddi haklar, yeni bir motivasyon aracı olarak kullanılacak. Memurun yıllık performans değerlendirme sonuçlarına göre ücreti Maliye Bakanlığı’nca belirlenecek belli bir performans ödeneğinden karşılanacak. Bu ödeme yılsonunda yapılacak.
Kamuda şu an yaklaşık 50 çeşit ödeme yapılıyor. Bu sayının 10’a düşürülmesi öngörülüyor. Bu da, temel ücret, hizmet farkı, performans, ek ödenek, ders ücreti ve vekalet ücreti şeklinde belli başlıklar halinde olacak.
Performans özlük haklarının belirlenmesi ve terfide daha etkili olacak. Daha çok çalışan, daha fazla katkı sağlayan memura yüksek ücret verilecek. Performans notu zam ve ücrette belirleyici olacak.
3- Engelli çalışan sayısı artıyor
Kamuda engelli çalışma oranı yüzde 3’ten 4’e çıkarılacak. Bu oranın farklı uygulanacağı meslek ve görevler ile kuruluşlar Bakanlar Kurulu’nca kararlaştırılacak.
4- Teröre destek veren memur, memurluktan atılıyor
Terör örgütlerine destek veren memurlar, bu durumun ilgili kamu kurumlarınca ispatlanması halinde, disiplin cezasıyla memurluktan atılabilecek. Diğer disiplin cezaları da yeniden tanımlanmaktadır.
5- İzin süreleri artıyor
Yeni kanun ile artık hafta sonları yıllık izin süresinden sayılmayacak. Kamu çalışanlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan 10 yıla kadar (on yıl dahil) 20 iş günü, 10 yıldan fazla olanlar için 30 iş günü olacak.
6- Esnek çalışma geliyor
Hamileler, engelliler ve Bakanlar Kurulu’nca belirlenecek iş ve hizmetlerdeki memurlar kurum amirinin izni ile esnek çalışmaya geçebilecek ve çocuğu olan memur isterse 1 yaşına kadar esnek çalışabilecek.