Önce biz Müslümanların şunu kabul etmesi gerekiyor.
Dili dualı olmak, zorba olmaya engel olmuyor.
Abdestli olmak, zalim olmaya engel olmuyor.
Oruç tutmak, gaddar olmaya engel olmuyor.
Beş vakit namaz kılmak, katil olmaya engel olmuyor.
Nitekim Müslüman aleminde zorbalık, zalimlik, gaddarlık, katillik almış başını gidiyor.
Müslümanlar Müslümanları boğazlıyor.
Müslümanlar Müslümanların kanını içiyor.
Hatta Irak’ta, Suriye’de olduğu gibi, Müslümanlar düşman gördükleri Müslümanların kalbini söküp canlı canlı yiyor.
Örneğin DEAŞ’ın mensupları kimlerdir?
Bunlar dilleri dualı, abdestli, namazlı kişilerdir.
Bir zamanlar “Öfkeli Sünni Müslüman gençler” denilenlerdir.
Televizyonlara çıkan İlahiyat profesörlerini hep birlikte dinliyoruz; hiçbiri DEAŞ’lıların duasız, abdestsiz, namazsız olduklarını söylemiyor.
DEAŞ’lıların dilleri dualı, abdestli, namazlı olduklarını söylüyor.
Ama bunlar İslam deyip barbarlık yapıyorlar.
Cihat deyip gaddarlık yapıyorlar.
Bismillah deyip kafa kesiyorlar.
Allah’u Ekber deyip bomba patlatıyorlar.
Peki FETÖ’cüler kimlerdir?
Onlar da dilleri dualı, abdestli, namazlı kişilerdir.
Ama bu, onların kendi halkını kurşunlamasına, bombalamasına, katletmesine engel teşkil etmemiştir.
Dili dualı, alnı secdeli dindar başbakan ve cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı katletmek için harekete geçmelerini engellememiştir.
Tayyip Erdoğan’a en büyük ihanet, dilleri dualı, abdestli, namazlı olmalarına güvenilip de ne istedilerse verilenlerden gelmiştir.
Peki Taliban denilen örgütün mensupları kimlerden oluşuyor?
Taliban'ın temelini medrese talebeleri teşkil ediyor.
Taliban savaşçılarının dilleri dualı, abdestli, beş vakit namazlı oldukları biliniyor.
El Kaide militanlarının da dilleri dualı, abdestli, beş vakit namazlı oldukları biliniyor.
Ama böyle olmaları, onların terör eylemleri yapmalarına engel teşkil etmiyor.
Bunlar ve benzerleri şeriat devletinden, İslamcı devletten yana olduklarını söylüyor.
Peki dünyada kendisine şeriat devleti, İslam devleti diyen devletler yok mu?
Hiç olmaz olur mu?
Mesela dünyada Suudi Arabistan gibi şeriat devleti, İslam devleti denilen devletler var.
Kadınların araba sürmesine bile izin vermeyen, sadece deve sürmesine izin veren şeriatçı, İslamcı devletler var!
Bunların örnek alınacak, imrenilecek ne yanı var?
Bunları örnek alanların belli ki aklından zoru var!
Örnek alınacak devlet modeli adalet devleti olmalı.
Eşitlik, özgürlük, medeniyet, sosyallik, hukuk gibi değerler üzerine kurulan adalet devleti olmalı.
Bu devletin anayasası bir ırkı, bir mezhebi değil, insanı esas almalı.
Ve de bu devlet laik olmalı.
Hani Tayyip Erdoğan, “Laik bir rejimde insanların dindar olma ya da olmama özgürlüğü vardır. Laiklik din düşmanlığı değildir. Laiklikten korkmayın” demişti ya; işte devlet böylesine laik olmalı.
Laik olmalı, ama laikçi olmamalı!
Laikçilik nedir?
Laikçilik, laikliğin ülkemizdeki uygulanış şeklidir.
Laikçilik dindarlık düşmanlığı demektir.
Evet, devlet laikçi olmamalı, ama laik olmalı!
Devletin anayasası da eşitlik, özgürlük, laiklik, medeniyet, sosyallik, hukuk gibi değerleri esas alan bir anayasa olmalı.