Özellikle büyük marketler, kurdukları kartel ile vatandaşın kanını emmeye devam ederken sahaya giren; yeni, büyük ve güçlü oyuncu sayesinde oyunun kuralları yeniden yazılacak gibi görünüyor. Pandemi döneminde soğan fiyatları üzerinden oynanan oyunu bozmak üzere konumlanan Tarım Kredi Kooperatiflerinde pazartesiden itibaren yeni bir dönem başlıyor. Tarım Kredi Kooperatif Marketlerinde 30'un üzerinde temel tüketim ürününde indirime gidildi. "Makarna, un, salça, pirinç, bulgur, mercimek, nohut, fasulye, şeker, ay çiçeği yağı, zeytinyağı, tavuk ürünleri, tam yağlı süt, yarım yağlı süt, yumurta, peynir, tereyağı, bal, zeytin, çay, Türk kahvesi, patates, kuru soğan, karpuz, kavun, çamaşır deterjanı, bulaşık deterjanı, çamaşır suyu, sıvı sabun, peçete, rulo havlu, kolonya ve bebek bezi"nde indirimler yapılacak... Ayrıca, Et ve Süt Kurumu tarafından temin edilecek et ürünlerinde de %30'a varan oranlarda bir düzenleme gelecek...
**
Şimdi özellikle serbest piyasayı ve piyasanın arz-talep dengesiyle düzenlenmesini savunanlar bu uygulamaya temkinli yaklaşıyor. Daha açık söylemek gerekirse devletin bu alanda bir aktör olmasına kategorik olarak karşı çıkıyorlar. İktisat tezleri çökmesin diye kendi kendilerine tekel oluşturmuş olan marketlerin kurduğu mafyatik düzene teslim olalım istiyorlar. Arkadaş 5 marketin anlaşarak fiyat belirlemesi belirlenen fiyattan düşük satan marketin tehdit alması 'serbest' piyasa mıdır? O halde, piyasayı regüle edecek gerçekçi düşük fiyatın ilan edilmesi mi müdahale oluyor?... Yahu asıl müdahale, bugün 5'li market düzeninin dayattığı fiyatlar ve yaşattığı arz sıkıntısı. Serbest piyasaya bak. Gidiyorsun raftan iki paket şeker alacaksın. Malum aşure kazanı kaynatılacak. Marketteki görevli 'olmaz' diyor, iki paket alamazsın. E hani 'serbest' ti piyasa kardeşim. Parasını versen bile satmıyor adam yani. Hatta arzı daraltıp piyasayı yükseltmek için meyveyi/sebzeyi denize döküyor. Vatan haini. Bu şartlarda kimse kusura bakmasın ama hükümet eli kolu bağlı oturup duramazdı. KDV indirimleri yoluyla fiyatları aşağıya çekmeye çalıştı. Fakat açgözlü satıcılar, düşürülen KDV oranı kadar zam yaparak bu indirimlerin vatandaşa ulaşmasını engellediler. Ama bu son hamleden kaçış yok. 30'un üzerinde temel tüketim maddesinde yapılacak çeşitli oranlarda indirimle rekabet etmek durumundalar. Tarım kooperatifinin 5 TL'ye sattığı makarnaya 15 TL fiyat basamayacak artık bu marketler. Piyasa otomatik olarak regüle edilmiş olacak...
**
Bütün iktisat teorisi tartışmalarını bir kenara bırakarak devletin, vatandaşı lehine piyasaya yaptığı bu müdahalenin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sadece bu tür kooperatifler de değil. Bakın mesela Ekrem İmamoğlu'nu pek çok konuda en sert eleştirenlerden biriyim. Ama hakkını teslim etmek lazım ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 'Kent Lokantaları' konsepti çok önemli bir seçenek. Sadece tek başına uygun yemek çıkaran bir tesis olmanın ötesinde piyasayı düzenleyici bir işlevi de var. Benzer şekilde tabldot usulü çalışan pek çok lokantanın fiyat düzenlemesini sağladı. İBB Halk Ekmek de öyle. Hatta bu sırada belki bütün ilçe belediyeleri, uygun koşullardaki bir ya da iki ekmek fırınıyla kendi sakinlerine, Halk ekmek benzeri bir seçenek sunarak fırıncıların haksız ve ağır fiyatlarını baskılayabilirler. Neden yapmadıklarını anlamıyorum. 5 TL bir ekmek için çok acımasız bir fiyat. (Ekmek fiyatı 4 TL diyecekler. İstedikleri semtte istedikleri fırına birlikte gidip fiyatlara beraber bakalım. 5 TL...) Neyse bu şartlar altında ilçe belediyelerinin ekmek üretimi yapmaması büyük eksiklik. Bence buna da çalışırlarsa çok başka bir tablo ile karşılaşabiliriz...