Cumhurbaşkanlığı seçiminin en mühim neticelerinden biri de HDP balonunun sönmesi. "Seçimlerin sonucunu HDP belirleyecek", "Kürtlerin temsilcisi HDP'dir" propagandasıyla HDP'nin terörle irtibatı perdeleniyordu. Recep Tayyip Erdoğan kör düşmanlığında birleşenler oy için HDP ile PKK terör örgütünün ilişkisini ve HDP'nin PKK'ya militan kazandırma merkezi olduğunu görmezden geliyorlardı.
Seçim neticesi görüldü ki, ne HDP seçim sonuçlarını belirliyor ne de Kürtleri temsil ediyor? Aslında "Seçimlerin sonucunu HDP belirleyecek" diyenler haksız çıktılar da diyemeyiz. Her ne kadar onların beklentisi yönünde olmasa da hakikaten HDP seçim neticesini belirledi. Şöyle ki, HDP'nin PKK ile olan bağlantısından rahatsız olan Anadolu insanı oyunu HDP'nin desteklediği Kemal Kılıçdaroğlu'na vermekten imtina etti. HDP'nin seçimi kazandırmadığı seçimi kaybettirdiği de anlaşıldı. Recep Tayyip Erdoğan kör düşmanlığında birleşenler, Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettikten sonra aralarında HDP kavgası da çıktı. Bir anda PKK terörünü ve HDP'nin PKK ile olan ilişkisini hatırladılar; HDP/PKK'nın Kılıçdaroğlu'na destek açıklamalarına niye güçlü bir sesle karşı çıkmadıklarını sorguladılar!..
Kamuoyunda "Altılı masa" olarak meşhur olan Recep Tayyip Erdoğan kör düşmanlığında birleşen güruhun ısrarla görmek istemedikleri bir grup anne var. Bu anneler, 2019 senesinden beri HDP Diyarbakır il binasının önünde evlat nöbeti tutan anneler.
Bu analar niçin başka yerde değil de HDP'nin önünde evlat nöbeti tutuyorlar?
Çünkü çocukları HDP'ye ait binalardan birine girip Kandil terör üssünden çıkmış. Evlat nöbeti tutan analar diyor ki, çocuklarımız küçük yaşlarda HDP'ye götürülüp oradan dağa kaçırıldılar.
2019 senesinde HDP/PKK'ya karşı bir anne, bir kadın olarak mücadeleyi ateşleyen Hacire Ana'dır. 3 Eylül 2019 tarihinde tek başına HDP Diyarbakır il binasının önüne giden Hacire Ana, kaçırılan oğlunun kendisine teslim edilinceye kadar bina önünde oturacağını söylemişti. Dediğini de yaptı. Hacire Ana'nın yaktığı kıvılcım dalga dalga yayılmış ve Kürt kadınları HDP'nin önünde evlatlarını istemeye başlamışlardı. Kadınların direnişinden korkan HDP/PKK, dağa kaçırmak için bir evde sakladıkları Hacire Ana'nın oğlunu serbest bırakmak zorunda kalmışlardı. HDP, anaların evlat nöbeti tuttukları Diyarbakır'daki il binasını da kapayıp annelerle yüzleşmekten kaçtı.
Diyarbakır'daki annelerin eylemi Şırnak, Hakkâri, İzmir gibi diğer şehirlerde de yapıldı. Eylemlerin neticesinde, HDP/PKK'nın kandırıp dağa çıkardığı birçok genç terör örgütünden kaçıp evlerine döndüler.
Evlat nöbeti 5 sene önce başladığı Diyarbakır'daki HDP il binasının önünde sürüyor. Bir grup gazeteci arkadaşımla birlikte geçtiğimiz hafta sonu kendilerini ziyaret ettik. MİSMED Sosyal Medya Derneği ile Geleceğe Işık Saçan Şırnak Kadın Derneği'nin, evlat nöbetinin tutulduğu çadırda ortaklaşa düzenledikleri "Diyarbakır Annelerin Terörle Mücadelesi 5. Yılında" adlı panele de katıldım.
Evlat nöbeti tutan analar ve onları yalnız bırakmayan babalar evlatlarını terör örgütünden alana kadar nöbet tutmakta kararlılar. Buradan dönüş yok diyorlar. Kendilerini görmezden gelen siyasilere de tepkililer.
Evlat nöbeti tutan analarla yakından ilgilenen ve seslerinin duyurulması için çabalayan İçişleri Bakanlığı Müşaviri ve Geleceğe Işık Saçan Şırnak Kadın Derneği Başkanı Hatice Atan Hanım, 5 yıl önce Hacire Ana'nın yaktığı kıvılcımının destanlaşıp nerelere kadar sirayet ettiğini şu sözlerle anlattı: "Yıllardır bu bölgede kalleş terör örgütü en büyük insan ihlali olan kadın haklarına çocuk haklarına gerçekten tecavüz ediyor. Bir annenin haykırışı bütün Türkiye'ye yayıldı. Almanya'da bir anne buradaki annelerden güç alarak orada terör örgütüne meydan okudu. Terör örgütüne bir silahtan çok etki eden şey anne çığlığıdır. Burada herkes sessiz çığlığın sesi olmaya başladı."
Bir oy için terör örgütünü ve destekçilerini görmezden gelenler, kirli pazarlıklar yapadursunlar anneler kararlı bir şekilde, terör örgütünün tehditlerine boyun eğmeden evlat nöbetine devam ediyorlar.