TFF Başkanlık seçimine 6 gün kaldı.
Ülkede proje üreten ve aday olmaya heves eden kimse yok. Mevcut adaylar da cebren seçimden el çektiriliyor.
Bu ülkede gerçekten acil demokrasiye ihtiyaç var.
Hariçten gazel okuyan güç odaklarının derhal temizlenmesine ihtiyaç var.
Futbolda da
Siyasette de
Bürokraside de...
Servet Yardımcı adaylıktan çekiliyor. Bu konuda yaşananlar da akıl almaz düzeyde.
Yardımcı, yaptığı açıklamada, malum kirli yapı tarafından mevcut sistemin devam edebilmesi adına başlatılan kumpasla şahsının, ailesinin, onurunun, haysiyetinin, itibarının, hedef alındığını söyledi. Bunca kirli dolap çevirmek yerine seçime sokmayacağınız adamın başvurusunu kabul etmeden bir telefon etseydiniz de tüm bunlar başlamadan noktalanıp iş bu boyuta gelmeseydi olmaz mıydı?
Ali Koç: "Bu yapı devam etmeyecek! Etmemeye başladığını fark etmeniz lazım!" demedi mi mesela? O halde Yardımcı'nın başına gelenleri nasıl açıklayacaksınız?
"Garantisini veriyorum ki aday olsa da Mehmet Büyükekşi devam etmeyecek. Artık Ankara da neyin ne olduğunu görmeye başladı" demişti Ali Koç. Aksine Büyükekşi tekrar seçilecek. O halde ne değişti?
Aziz Yıldırım: "Ben seçilirsem TFF Başkanı değişir. Hem de direkt değişir, görürsünüz. Gidecek. Ama ben seçilmezsem devam etme şansı var" demiş, konuya noktayı koymuştu. Aziz Bey doğrudan Sayın Cumhurbaşkanına çıkıp Büyükekşi'nin neden aday olmaması gerektiğini anlatacaktı. Ve Mehmet Büyükekşi aday olmayı aklından bile geçiremeyecekti!
Hür, müstakil, kendi iradesiyle hareket eden, futbola faydalı olmak isteyen, proje üreten adayların yarıştığı serbest ve demokratik seçimler olmadan futbol takımları kalkınamayacak.
Futbol ve sporla ilgisiz otoritelerin etkisini azaltarak serbest rekabetin önü açılsa güzel olmaz mı?
Futbol alakasız güçlerin etkisinden kurtulmadıkça, federasyon başkanları hür iradesiyle, projeleriyle, hedefleriyle ortaya çıkıp rekabet etmedikçe; Türk Futbolu olduğu yerde saymaya devam edecek.
Görünen o ki, Cumhurbaşkanımızın bu konudan haberdar olması da engelleniyor - ki sahiden çok yazık.
GÖRÜNEN KÖY
Fenerbahçe'nin almak istediği santrforda zora girdiği konuşuluyor.
Bir hafta içinde Ferdi'nin de büyük rakamlar ile transfer olacağı ve gideceği kulaktan kulağa dolaşıyor.
İrfan Can Kahveci Arabistan'dan aldığı teklifleri değerlendirme aşamasına gelmiş ve o da gidecek gibi duruyor.
Tüm taraftarlar seçim günü "Gitme sana muhtacım" diyorlardı Ali Koç'a. Muhtaçlık Fenerbahçe'nin transferde de masada da kaybına neden olmaya başladı. Böyle saça böyle tıraş durumu hakim sanki.
ACUN FİRARDA
Ali Koç başkanın seçim kozu Acun Ilıcalı idi. Ortama fırtına gibi girdi ve taraftarlara ciddi vaatler verip ümitlerini arttırdı. Herkes "Acun var sıkıntı olmaz" demeye başladı. Ama belli ki Acun firarda! Ne cumhurbaşkanı ile görüşüp Büyükekşi konusunu çözebildi, ne de transferde taraftarın beklentilerini karşılayabildi.
Acun Ilıcalı'nın, Fenerbahçe yönetimine resmen katılmadan önce, fakat yönetimde yer alacağı herkesçe malumken, Ali Koç'un birebir çekişme yaşadığı Erden Timur ve Mehmet Büyükekşi'yi ayrı ayrı şirketinde ağırladığı konuşuluyor. Pek çok şahidi olan bu iddiayı duyunca, insan düşünmeden edemiyor: Ali Koç rakibini dışarıda mı, yoksa içeride mi aramalı? Tiyatro içinde tiyatro mu dönüyor?
Son olarak şu notu düşmek isterim: Türk Futbolunun kurtuluşu Mustafa Eröğüt gibi liyakat sahibi insanlarla gerçekleşecek diye düşünüyorum. Kendisi ileride hem TFF başkanlığı hem de UEFA'da Türkiye'yi temsil edecek nadir isimlerden olacaktır.