Baştan söyleyeyim. Bu bir futbol yazısı değil. Zaten ben de futbol yazarı değilim.
Bir Galatasaraylıyım. Son dönemdeki grafiğin ve Gomis’in oluşturduğu heyecan dışında pek takip eden biri de değilim.
Ama Galatasaray’ın Fenerbahçe’ye karşı daha sahaya çıkmadan yenilmesini, bu geleneğin de 20 yıla yakın bir süredir sürdürmesini hep ilginç bulurum.
Buna psikoloji bilimi öğrenilmiş çaresizlik diyor. “Nasılsa her sene yeniliyorum, bu sene de kesin yenilirim” düşüncesi.
***
İngiliz akademisyen Stephenson, G. R. 1967’de bir deney yapar. Tam adı “Cultural acquisition of a specific learned response among rhesus monkeys” olan bu deneyde Rhesus maymunlarının öğrenilmiş tepkilerini ölçülür.
Beş maymunu bir kafese koyarlar.
Bir merdiven ve merdivenin tepesinde bir koca muz salkımı.
Bunu gören maymunlar atılır ama tam merdivene tırmanıp muzu yakalayacakları anda buz gibi su boşaltılır üstlerine.
Bir daha denerler, yine aynı sonuçla karşılaşırlar.
Üstelik bir maymun bile çıksa, buz gibi suya tüm maymunlar maruz kalmaktadır.
Derken bir maymun dışarı alınıp hiçbir şeyden haberi olmayan bir başka maymun kafese konulur.
Habersiz maymun hemen merdivene ve dolayısıyla muza yönelir ama ne mümkün? Diğer dört maymun yakalayıp evire çevire döverler. Yeni gelen maymun sebebini bilmediği halde muza doğru atıldığına bin pişman olur.
Derken bir diğer maymunu yeni bir maymunla değiştirirler.
O maymun da tüm saflığıyla muza davranır. Bu kez bir önceki yeni gelen maymun dahil olmak diğerleri bu maymunu döverler.
Hem de en çok vuran, en sert vuran kafese sondan bir önce katılan maymundur.
Nedenini bilmediği halde dayak yiyen bir maymun… Nedenini bilmediği halde döven bir maymun.
Derken sırayla tümünü değiştirirler.
Bu arada buzlu suya maruz kalanların tümü gitmiş, yerlerine yeniler gelmiştir ama onlar da yeni bir maymun gelip de muza doğru davrandığında o maymunu dövmeyi ihmal etmezler.
***
Teşbihte hata olmaz.
Galatasaray geçen hafta sahaya 11 yabancı ile çıktı.
Bu hafta da aynı kadro ile çıkarsa kazanır.
Çünkü Fenerbahçe’yi yenememe sorunu Galatasaray’ın öğrendiği bir çaresizlikti.
O sezon Bursaspor’dan ya da Trabzonspor’dan bir yerli futbolcu alınıp daha yeni Galatasaraylı olarak Fenerbahçe’nin karşısına çıksaydı bile, “Fenerbahçe Galatasaray’ı yener” önyargısını bu ülkede büyümüş bir genç olarak çocukluğundan bu yana edinmiş olacaktı.
Kısacası Galatasaray kadrosunu yenileyerek geçmiş saplantılarından kurtuldu.
Dahası yeni kadroda eski kadrolarla bir bağlantı kalmadığı için Fenerbahçe’ye gol atmak için atılan futbolcuya “boşversene yenemeyeceğiz nasılsa” diyecek biri de yok.
***
Yenilenmek iyidir.
Ama yenilenirken eskiden kalma, eski alışkanlıklara sahip adamları içeride bırakırsanız onlar çok kısa sürede yenileri kendilerine benzetir.
Yenilenme sadece içeridekilerin isimlerinin değişmesinden ibaret kalır.