Beşiktaş ile Fenerbahçe arasındaki derbi maçın tartışmaları daha uzun zaman süreceğe benziyor. Öncelikle bu maçta oyun alanında iki takım adına da futbol adına iyi niyetli olmayan bazı futbolcuların ve bunlara göz yuman ve zamanında önlem alamayan hakem Ali Palabıyık’ın bu olayların oluşmasında başrol oynadıklarını söylemek isterim.
Derbi maçları yöneten hakemler için başarılı olmanın yolu oyunu kontrol altında tutmak ve kartlarını zamanında göstererek olası olayları önlemekten geçer.
İşte hakem Ali Palabıyık, oyunun hemen başlarında Van Persie ile Oğuzhan arasındaki futbol dışı itişmelere zamanında müdahale edip birer sarı kart gösterse yaşanan pek çok olayın da önüne geçmiş olurdu. Maçta yaşanan diğer yanlışlar ise
- Van Persie’nin topsuz alanda rakibi Tosic’in baldırına bilerek ayak tabanı ile basması ve bunun hakem tarafından görülmeyerek cezası kalması. (Van Persie’nin rakip seyirciye dil çıkartması ve elini şortunun içine sokup hareket yapması.)
-Bu hareketin devamında da Tosic’in bir profesyonel gibi davranmayarak Van Persi’ye kafa atması, kırmızı kart gördükten sonra sportmenlik dışı hareketlerine devam etmesi ve sonrasında yasak olmasına rağmen akreditasyon alanına girmesi.
-Şenol Güneş gibi deneyimli bir hocanın kendisini kontrol edemeyip Fenerbahçeli Kjaer’in suratını sıkması.
-Kendini bilmez bazı ev sahibi ekip taraftarının saha içine girmeleri ve oyun alanına atılan yabancı maddelerden dolayı Fenerbahçe yetkilisi Hasan Çetinkaya’nın kafasının yarılması.
- Beşiktaş Kulübü Başkanının kaybettikleri ve elendikleri maç sonrası Ziraat Türkiye Kupası için “süt kupası” diyerek alay etmesi.
Yaşanan futbol dışı bu kadar yanlış- tan sonra olaylara karışan futbolcuların ve kulüp yetkililerinin TFF tarafından futbol disiplin talimatının maddelerine uygun bir şekilde PFDK’ya sevk edildikleri gördük.
Özellikle Tosic’in de kırmızı kart gördükten sonra akreditasyon alanına girip maç seyretmesi nedeniyle futbol disiplin talimatının 47. Maddesine göre değil de 36. Maddesine göre PFDK’ya sevk edilmesi bence de doğrudur.