Washington ve Brüksel kışkırtmasa, Türkiye'nin Yunanistan ve Ermenistan ile ilişkileri iyi komşuluk zeminine oturabilir mi?
ABD, İngiltere ve Almanya, Türkiye'deki seçimlere müdahale etmekten kaçınabilir mi?
Sorular, depremin getirdiği insanî münasebetlerin ötesine geçen "yeni bir sayfa açma" söyleminden kaynaklanıyor.
Kurtarma çalışmalarının hengâmesinde, dikkatlerden kaçmaması gereken gelişmeler oldu.
Önce Yunanistan sıcak mesajlar iletti.
Depremin hemen ertesi günü Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, "Zor zamanlarda birbirine yardım etmesi gereken komşularız. Geçici olarak farklılıklarımızı bir kenara bırakmanın zamanıdır." dedi.
Miçotakis, sosyal medya hesabından yaptığı Türkçe paylaşımında da, "Yunanlar ve Türkler yan yana, hayat kurtarmak için birlikte savaşıyorlar. Yaptıkları için onlara minnettarız" ifadesini kullandı.
T24'te yer alan Stelyo Berberakis'in haberinde Yunanistan Başbakanı, insanî yardımların açtığı kapıyı araladı:
"Bu deprem felaketi, iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesi için güzel bir fırsata dönüştürülebilir. Türk Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun 'deprem felâketinin Yunanistan ile yeni bir sayfa açılmasına vesile olması' ümidini aynen paylaşıyorum..."
Atina'nın gösterdiği dayanışmayı yorumlayan Çavuşoğlu, "Depremle birlikte Yunanistan ile yeni bir sayfa açtık" demişti.
Geçtiğimiz hafta sonu da Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias Türkiye'deydi. Dendias, depremlerin ardından Azerbaycan Dışişleri Bakanı'ndan sonra Türkiye'yi ziyaret eden ikinci Dışişleri Bakanı oldu.
İki Bakan Antakya'da geçti ve deprem bölgesindeki çalışmaları yerinde incelediler.
Dün de Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan geldi. Düzenlenen ortak basın toplantısında Çavuşoğlu, "Ermenistan bu zor günde dayanışma ve işbirliği sergiledi. Bu dayanışmamızı devam ettirmemiz gerekiyor. Güney Kafkasya'da normalleşme süreci devam ediyor. Atılacak adımları hızlandırma konusunda mutabık kaldık. Kendilerinin bu zor günlerde bize verdiği destek son derece anlamlıdır" dedi.
Ararat Mirzoyan da "Bu zor anda Türkiye'de bulunarak, Türkiye ile ilişkilerin tamamen normalleşmesi konusunda Ermenistan'ın hazırlığını ve isteğini burada bir kez daha teyit etmek istiyorum" açıklamasını yaptı.
Yunanistan ve Ermenistan, tarih boyunca sömürgeci Batı'nın Türkiye'nin üzerine tahrik ettiği iki devlet.
Biz bu iki ülke ile baş başa kalsak aramızdaki meseleleri sulh yolu ile her zaman aşarız. Ancak İngiltere, Almanya ve ABD, Türk dış politikasını bu iki ülke üzerinden baskı altına almaya çalışıyor.
Bugüne kadar başarılı da oldular.
Belirtmek gerekir ki, 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminin de arkasında olan Batılı istihbarat merkezleri, Türkiye'de yaklaşan seçimler öncesinde bir karar anına geldiler.
Ya seçimlere müdahale edip muhalefete destek olacaklar ve Türkiye'de bir kaos zemini oluşturacaklar... Ya da Yeni Türkiye gerçeğini kabul edip, bize müttefik gibi davranacaklar.
Biz elbette Yunanistan ve Ermenistan'la, deprem vesilesiyle açılan insanî kapıdan barış yoluyla yeni bir sayfa açılmasını temenni ederiz.
Ancak bugüne kadar güzel sözlerin, insanımıza verilen geçici mesajlar olduğu gerçeğini unutamayız.
Yunanistan ve Ermenistan ile münasebetler Berlin, Londra ve Washington'un eski Türkiye yok artık gerçeğini kabullenip kabullenmeyeceklerine bağlı.
Bunu da nereden anlarız? Türkiye'ye yönelik yapacakları dostane jestlerden...
PKK'nın ve FETÖ'nün arkasındaki desteklerini çekmekle başlayabilirler.