Maça her yönüyle iyi başlayan Kayserispor’du. İlk 6 dakikada kaleyi 3 kez Deniz ve Biseswar’la yokladı. 16. dakikada adam paylaşımında ve defansta hep sıkıntılı olan Galatasaray duran toptan golü yedi.
Dar bir kadrosu olan Galatasaray, Burak Yılmaz ve Sneijder gibi takımın en etkili oyuncularından yoksun kalınca, bundan önceki maçlarında 3 atıp 2 yiyerek durumu idare ediyordu. Ama bu maçta oyunun kilidini çözecek ayakları yoktu. İlk 25 dakika, hatlar arasında uzaklık, rakibe müdahalelerdeki yumuşaklık ve oyunu 3. bölgede tutacak şekilde top yapamayan çok aciz bir Galatasaray vardı sahada.
Kanatlarda ne Yasin-Olcan ikilisi ne Tarık-Podolski etkili olamadılar. Umut ilerde yalnızları oynadı. Rodriguez her topu rakibe verdi. G.Saray’ın oyuncusu değil bence. Selçuk-Chedjou ikilisi bloklar arası mesafe uzun olduğundan koşmaktan anaları ağladı! Defansta Semih, Hakan, Olcan, Tarık dörtlüsü her seferinde adamlarına geç müdahale etti. Kalede Muslera olmasa her maç 3, 4 golden aşağı yemeyecek bir savunma! Mustafa hocanın işi çok zor. Biseswar diye bir oyuncu var Kayseri’de. Takımın herşeyi, en etkili oyuncusu. Takımını çok çabuk atağa kaldırıp, gol pozisyonları yakalayabilen enteresan bir isim.
Galatasaray savunmada ve hücumda dönen topları alamadı. Oyunun kontrolünü eline bir türlü geçiremedi. Hücum yapmakta, kaleye gitmekte zorlandı. Kayserispor takımı topu kaptırdıkları anda topun arkasına çok iyi geçip, savunmada geçit vermediler.
Burak ve Sneijder bu takımın yarısını oluşturuyor. Bu ikili yoksa gol de yok. Podolski istediği topları bir türlü alamadı. 55’de sakatlanıp, Burak, Sneijder, Denayer gibi sakatlar kervanına katıldı. Allah’tan devrenin son maçı, yoksa Denizli’nin hali haraptı!
Sonuçta Podolski’nin yerine oyuna giren Sinan Gümüş’ün şutu savunmaya da çarpıp gol oldu da Galatasaray yenilgiden kurtuldu...