9 yıl önce, 2014 senesinin Kurban Bayramı...
Şimdilerde aktif siyaseti bıraktığını söyleyen Selahattin Demirtaş'ın kışkırtmasıyla sokağa dökülen HDP/PKK unsurları önlerine ne çıkarsa yakıp yıktılar, öldürdüler.
Onların çok sevdiği tâbirle "Demokratik güçler" vahşet ve katliam nasıl yapılır canlı canlı gösterdiler.
Şimdilerde aktif siyaseti bıraktığını açıklayan Selahattin Demirtaş'ın 'sevgi pıtırcıkları' 2014'ün Kurban'ında 16 yaşındaki Yasin Börü ve arkadaşlarını zılgıtlar eşliğinde linç etmişlerdi.
Şehid Yasin Börü ve arkadaşları fakirlere kurban eti dağıtıyorlardı. Sokaklarda terör estiren HDP/PKK'nın "Demokratik güçler"i Yasin'e ve arkadaşlarına da saldırdılar.
O akşam neler yaşanmıştı?
Davanın iddianamesinden okuyalım:
"... Eylemci grubun Yusuf ER, Ahmet DAKAK, Hasan GÖKGUZ, Riyat GÜNEŞ ve Yasin BÖRÜ'nün (5) numaralı dairede olduğunu anlaşılması ve kapının tüm zorlamalara rağmen açılmaması üzerine grup içerisinden bir şahısın dördüncü kattaki dairenin balkonundan perde/ çarşaf v.b. sarkıtmak suretiyle (3) kattaki daireye mutfaktan girdiği ve daire içerisinde bulunan Yusuf ER, Ahmet DAKAK, Hasan GÖKGUZ, Riyat GÜNEŞ ve Yasin BÖRÜ'ye silahla ateş etmeye başladığı, bu sırada ikamet sahibi Hasan OKÇU'nun evin anahtarını silahlı bu şahsa verdiği, içeriye balkondan giren silahlı şahsın kapıyı açarak grubun diğer üyelerini de evin içerisine aldığı, eylemci grubun ikamete sığınan şahısları linç ederek ve ateşli ve delici silahlarla yaralayarak üçünü camdan aşağı attıkları, (1) kişiyi de sürükleyerek binadan dışarı çıkardıkları, aşağı atılan ve can çekişen maktüllere yönelik sopa, taş ve tekme ile saldırıya örgüt lehine slogan atılmaya burada da grub üyeleri tarafından devam edildiği,
Mağdur Yusuf ER'in ikametin tuvaletine sığındığı ve bir süre fark edilmediği, fakat ikametin tek tek odaları ve müştemilatları eylemci grub tarafından kontrol edilince Yusuf ER'in de saklandığı yerde bulunduğu, 3 kişinin Yusuf ER'i darp ederek ve kesici aletle yaralayarak tuvaletten çıkardıkları, Mağdur Yusuf ER'in bir ara bu şahısların elinden kaçmayı başararak ikametten çıktığı ve binadan aşağı inmeye başlayarak merdivenlerinin altındaki yere saklanmaya çalıştığı, fakat arkasından gelen şahıslarca fark edilerek burada da darp edilmeye devam edildiği, Mağdur Yusuf ER'in, grubun bir ara bina önünde bulunan maktüllere yönelik eylemde bulunmalarını fırsat bilerek olay yerinden kaçtığı, arkasından silahla ateş edildiği ancak mağdurun isabet almadığı, Mağdurun aldığı darbelerden dolayı 500 m gittikten sonra bayıldığı, gruba dahil olmayan şahıslarca üzerindeki telefonla ailesine ulaşıldığı ve hastaneye götürüldüğü anlaşılmıştır."
Otopsi raporundan da vahşetin derecesini görelim: "Maktül Yasin Börün'nün otopsi tutanağına göre, vücudunda15 adet kesici delici alet yarasının tespit edildiği, bu yaraların öldürücü nitelikte olduğu, vücuduna bir adet ateşli silah mermi çekirdeğinin isabet ettiği, mermi çekirdeğinin elde edilemediği, maktül Yasin Börü'nün ölümünün kafa travmasına bağlı beyin kanaması, beyin doku harabiyeti ile kesici delici alet yaralanmasına bağlı gelişen iç organ yaralanması, iç kanamaların müşterek etkisi sonucu meydana geldiği."
Bugün Türkiye'deki adaleti Selahattin Demirtaş'ın cezaevinden çıkartılmasına bağlayanların Yasin Börü ve arkadaşlarına yapılan vahşetten bahsettiğini duydunuz mu?
Duyamazsınız!
Kendilerin de içinde olduğu "Demokratik güçler"in "Devrimci şiddeti"ne laf söyleyemezler!
Öyleyse bize düşen vazife onların vahşi sıfatlarına ayna tutarak cani olduklarını her an hatırlatmaya devam etmek.