Seçimler yoluyla yönetici gücün yapılanmasında da sorunlar vardır ve onlardan biriyle her zaman karşılaşabiliriz. İnsanlar geldikleri yeri sadece önemi ile değerlendirmez. Birçok kişi bunu aynı zamanda bir zenginlik aracı olarak da kullanabilir. Ortadoğu’da iktidarda olan birçok kişinin çok büyük servetleri beraberinde götürdükleri söylendi. Mesela Filistin davasının lideri Arafat ayrıldığı zaman Avrupa’da bir ülkede beraber olduğu bir kadınla büyük bir serveti kontrol ettiği söylendi. Bu söylenti, bir yandan yolsuzluğu ifade ederken diğer yandan bir lideri tasfiye amacıyla yaratılan bir senaryoyu da anlatıyor. Yani bölgemizdeki herhangi bir lideri tasfiye için bu tip bir görüntü tezgahlanıyor. Burada bir belirsizlikle karşı karşıyayız. Muhalif güçler böyle bir senaryoyu kendileri mi yazıyorlar yoksa var olan bir durumu büyüterek mi ortaya çıkarıyorlar, bilinmez. Bu nedenle böyle bir iddia somut delillerle ispatlanmadan muhalefetin ana politikası olarak sunulmamalıdır.
Böyle bir iddia ile karşılaşırsak bunun bir oyun mu yoksa gerçek mi olduğu kolay anlaşılamaz. Siyasetçilerde geldikleri mevkiyi zengin olmak için kullanma eğilimi olabilir. Zenginlerin hepsi kurallara uyarak kazanan ve ahlak sınırları içinde harcayan bireyler olmayabilirler. Bu nedenle birçok zenginin magazin sayfalarında yeri vardır. Bunu zenginlerin tamamı için söylemek gibi bir anlamsızlık içinde olamam. Onlar da hayatlarında sıradan insanlar gibi davranırlar ve her türlü yaşam tarzında olabilirler. Bu durum herhangi bir zengin için sorun oluşturmaz ama siyasette rol alan bir kişide bu görünürse hem kişiliği hem mevkii zarar görür.
***
Biraz önce belirttiğim gibi bu durumu bilen bazı odaklar kurtulmak istedikleri siyasetçinin böyle bir kişi olduğunu iddia edebilirler. Halk bu duruma kolayca inanabilir. Çünkü insanların olumsuz şeyler yaptığını kabul etmek daha yaygın bir durumdur.
Ülkemizde de söz konusu edilen son darbe hazırlığında da böyle bir olayla karşılaştık. Taraflardan biri yolsuzluk iddiasında bulunurken diğer taraf bunun düzmece olduğunu söyledi. Ayrıca muhalefet de eleştirilerinde çok ağır ifadeler kullanarak bu iddiaları kişileri rencide edecek düzeyde yorumlar yapmakla yetindi. Nitekim iktidarın izlediği politikaları eleştirmek ve alternatif politikaları savunmak varken kişilik üzerinde aşağılayıcı sözler söyleyerek siyaset yaptı. Ben siyasetçinin ne olduğunu ikinci derecede bir vasıf olarak kabul ediyor, fakat uyguladığı politikaların genelinin ülkenin geleceğini belirlediğini düşünüyorum ve bunlarla ilgileniyorum. Ancak her alanda olduğu gibi bu arada kişiliklerle ilgili iddialarla mutlaka yasal zeminde ilgilenilmeli gereken takip yapılmalıdır. Bu arada bahse konu olayların bir operasyon olup olmadığı da araştırılmalıdır.
Bilindiği gibi son zamanlarda bazı oyunlarla karşılaştık ama bunlardan en önemlisi Deniz Baykal’ın tasfiyesi oldu. Bunun önemli bir operasyon olduğunu ve CHP’nin yeni politikasını uygulayacak yeni bir liderin bulunması işlemi olduğunu düşünüyorum. Bu politika partiyi ön plana çıkaracak yeni politikalar üretmek ve mevcut iktidar liderini tasfiye etmek ve partiye iktidar yolu açmaktı. Ancak bu konuda başarı sağlanamadı ve bu amaçla uygulanan politikalar gerçekleştirilemedi. Aslında izlenen politikalar eleştirilmeli ve yeni şeyler söylenmeliydi. Bunların gerçekleştirilmesi zor olsa bile ülkenin kalkınması ekonominin güçlendirilmesi yönünde sunulacak politikaların önemle vurgulanması elbette halkı çok daha iyi yönlendirirdi. Demek istiyorum ki; her şeyden önce devletimizin oyuna gelen oyuncu değil kendi kararlarının uygulayıcısı olmasını istiyoruz. Devlet sadece iktidar değildir ve diğer siyasi ve bürokratik yapılar da onun varlığının esas dayanak noktalarıdır.