Önceki günkü Yenikapı mitingi, uzlaşmaya açılan yeni kapı oldu. Farklı siyasi fikirlere sahip liderler aynı platformda buluştu.
Liderlerin bir araya gelmesinin yanı sıra, siyasi fikirleri, yaşam tarzları farklı olan kesimler de aynı miting alanında bir aradaydı.
Yan yana, omuz omuzaydı.
Kamplaşma, kutuplaşma, düşmanlaşma sonlanmıştı.
Onun yerini uzlaşma, farklılıklarla bir arada yaşama almıştı.
Kimse kimseyi ötekileştirmiyor, dışlamıyordu.
Kimse kimseye düşman gözüyle bakmıyordu.
Miting alanı, barış çiçeklerinin doldurduğu demokrasi bahçesini andırıyordu.
Miting alanı barış kokuyordu.
Ülkeye bahar havası geliyordu.
Bu da beni herkesten fazla mutlu ediyordu.
Çünkü ben yazarlık yaşamı boyunca “Bu topraklarda binbir çeşit çiçek açsın, binbir farklı fikir yarışsın ki bu topraklar demokrasi bahçesi olsun” diyerek, farklılıkların bir arada yaşamasını savunan kişiyim.
Çünkü ben uzlaşma deyince ilk akla gelen kişiyim.
Nitekim 2000 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçiminde, muhafazakârlardan sosyalistlere kadar siyasi fikirleri, yaşam tarzları birbirlerinden çok farklı kesimleri şahsımda uzlaştırıp birleştirmiştim.
Ve ben ülkemizdeki kamplaşma, düşmanlaşma dönemlerinde farklı siyasi fikirlere sahip liderlerin bir araya getirilmesi için ilk başvurulan kişiyim.
Bırakın geçmişte yaptığım bu konudaki girişimleri, ülkemizdeki kutuplaşmanın, düşmanlaşmanın son bulması için, çok kısa süre önce CHP’li yazar ve aydınların “Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu’nu bir araya getir” diyerek çağrı yaptığı kişiyim.
Dostları çoğaltma, düşmanları azaltma önerisini ilk yapan da benim.
Böyle bir kişiyseniz AK Parti, CHP, MHP gibi siyasi fikirleri birbirinden farklı parti liderlerinin ve de onların taraftarlarının aynı alanda bir araya gelmesi herkesten fazla sizi mutlu etmez mi?
Evet, ülkemize bu anlamda bahar geldi.
Ancak bundan sonra bu baharı sarartıp soldurtmamak önemli.
Bunun için de özellikle siyasi liderler kamplaştırıcı, kutuplaştırıcı, düşmanlaştırıcı dille konuşmaya son vermeli.
Uzlaşma kültürü, özellikle de ülkenin hayati konularında uzlaşarak karar alma kültürü önemsenmeli.
İktidar muhalefeti dinlemeli; ama muhalefet de iktidarın her dediğine hayır deme alışkanlığından vazgeçmeli.
Farklı fikirler, farklı yaşam tarzları ülkenin zenginliği olarak görülmeli.
Farklılıkların bir arada yaşamasına hoşgörü gösterilmeli.
Herkes içine sindire sindire “Bu topraklarda binbir çeşit çiçek açsın, binbir farklı fikir yarışsın” diyebilmeli.
İşte o zaman bu ülkede bahar kalıcı hale gelir.
İşte o zaman bu ülkede barış kalıcı hale gelir.
İşte o zaman binbir çeşit çiçeğin açtığı, binbir farklı fikrin yarıştığı, farklılıkların bir arada yaşadığı demokrasi bahçesi bu ülkede kalıcı hale gelir.