Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi üzerinde bulunan simit tezgahları bir gece sabaha karşı, İBB Zabıta ekipleri tarafından toplanmıştı hatırlayın. Ekrem İmamoğlu, "bundan böyle bu caddede simitçi, kestaneci çalışacaksa bunlar işgaliye bedellerini, Beyoğlu Belediyesi'ne değil İBB'ye ödeyecekler" demiş, ardından da eski simitçilerin tezgahını alıp yerine yeni simitçiler koymuştu. Bu bilgiyi aklınızın bir köşesinde tutun. Çünkü az sonra okuyacağınız hadisede işinize yarayacak.
Geçtiğimiz günlerde Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, İstiklâl Caddesi'nde yaptıkları temizlik işlerine dair bir video yayınladı. Bu videonun altına, CHP'li İBB Meclis Üyesi İnan Güney Beyoğlu Belediyesi ekiplerinin, ara sokaklardan aldıkları çöpleri İBB sorumluluğundaki İstiklâl caddesine doğru süpürüp bıraktığını iddia etmişti. Buna kanıt olarak da kendi twitter hesabından bir video paylaşmıştı. O video, Ekrem İmamoğlu'na yakın medyada geniş yankı uyandırdı.
Sahiden de bir ilçe belediye başkanı, sadece İBB'nin işini iyi yapmadığını göstermek için, caddeye çöp bırakır mı? Bunu yapmış olabilir mi? Bu dosyanın peşine düştüm. Ve akıllara durgunluk verecek bir tabloyla karşı karşıya kaldım. CHP'li meclis üyesinin yayınladığı video doğru. Sahiden de Beyoğlu Belediyesi'nin su tutarak caddenin ortasına kadar getirdiği pisliği, bir İBB'li temizlik personeli faraşlı süpürgeyle topluyordu... Ama bir farkla.
**
Hikayenin başına dönelim. Önce Beyoğlu Belediyesi'nin temizlik ekipleri, yolları yıkıyor. Üstelik de kendi sorumluluk bölgesi olmamasına rağmen. Neden? Çünkü Beyoğlu Belediye Başkanı, ilçeyi bir bütün olarak görüyor. Prestij caddesi olan İstiklâl temiz olmazsa, başka nereyi temizlerse temizlesin... Hiç fark etmez. Bir ekip yolları hortumla yıkayıp pisliği tramvay raylarına kadar ittikten sonra arkadan gelen süpürme ekibi de o birikintiyi çekecek. Fakat o da ne. O sırada bir simit tezgahının yanında bir İBB'li temizlik görevlisi bekliyor. Simitçiyle bir şeyler konuşuyorlar.
Birinci ekip hortumu toplayıp gider gitmez, simitçinin yanındaki temizlik görevlisi de elinde faraş ve süpürgeyle yolun ortasına doğru ilerliyor. O anları da simitçi cep telefonuna kaydediyor. O kayıtları biz daha sonra İBB Meclis Üyesi İnan Güney'in twitter hesabından izleyeceğiz. Peki o simitçi kim?
Kendini Beyoğlu teşkilatının bir üyesi olarak tanıtıyor. İlginç değil mi? Şimdi başa dönelim yeniden. Hani size dedim ya 'bu bilgi birazdan lazım olacak' diye. Demek ki İBB, ilerleyen zamanlarda sahada kullanmak üzere militanlarını yerleştirmek için istiyormuş o simit tezgahlarını. Hatta bakın buradan daha açık bir değerlendirme yapmak istiyorum. Belki de bu olaydan Ekrem İmamoğlu'nun bile haberi yok. Hatta belki de bu tezgahı, İmamoğlu'nu boşa düşürmek için yapmış bile olabilir birileri. Öyle ya. Dünyanın en fazla merkez/servis tarafından izlenen bir meydanı olan Taksim Meydanı'nda böyle ucuz bir numarayı zeki bir adam yapmaz. Ya ortaya çıkmayacağını zannedecek kadar saftır ya da ortaya çıksın da İmamoğlu zor durumda kalsın' diyecek kadar haindir. Bu sorunun cevabını parti ya da İBB içinde bulup ortaya çıkarması gereken bizzat İmamoğlu'nun kendisidir.
**
Ama sahiden de, böylesi çirkin tertiplerle ilçe belediyelerine dönük operasyon yapmak istiyorlarsa bu iş tutmaz. Sonuçta 90'larda CHP belediyeciliğinin İstanbul'a reva gördüğü pislik görüntüsünden kenti kurtaran da bugün çöplerle algı yapmaya çalıştığınız kadrolardı. Bunu da bu millet çok çok iyi biliyor.