Bölücü terör örgütü PKK ile mücadelede, sınır ötesi operasyonlarda çok önemli neticeler alınıyor.
DEM Parti, açıkça PKK'ya destek veriyor, hatta son günlerde gemi iyice azıya aldılar; "bebek katili Öcalan serbest kalmazsa terör devam eder, Öcalan ile diyalog kurulmalı" diyorlar...
İşte CHP, bu DEM Parti ile yani terör örgütünün partisi ile son iki seçimdir kol kola yürüyor.
Terörle mücadele devam ederken CHP, bu PKK/DEM Parti yükünü daha ne kadar taşıyabilir? Taşıyabilir mi?
Milli Savunma Bakanlığı, dün Irak'ın kuzeyindeki Hakurk bölgesindeki 7 PKK'lı terörist ile Suriye'nin kuzeyindeki Zeytin Dalı bölgesindeki 1 PKK/YPG'li teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.
Neredeyse her gün etkisiz hale getirilen PKK'lı teröristlerle ilgili açıklama yapılıyor. Bu arada MİT'in operasyonlarıyla üst düzey PKK elebaşıları da etkisizleştiriliyor.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk tarafından yapılan son basın toplantısında verilen rakamlara dikkat çekmek isterim. 1 Ocak 2024'ten bugüne kadar (7,5 ayda) 845'i Irak'ın, 880'i Suriye'nin kuzeyinde olmak üzere 1.725 terörist etkisiz hâle getirildi.
Devletimizin, terörü kaynağında yok etme stratejisi ile alınan sonuçtur bu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılki Milli Savunma Üniversitesi mezuniyet töreninde, yerli ve millî silah sistemlerinin de büyük katkısıyla terör örgütüne ciddi darbeler indirildiğini belirttikten sonra önümüzdeki günlere dair açıklamalarda da bulundu:
"Hudutlarımız içinde bölücü örgüt artık eylem yapamaz hâle geldi. Irak ve Suriye sahasında ise örgüt iyice kapana sıkışmış durumda. Kuzey Irak'taki Pençe Harekât bölgesinde çok yakında kilidi kapatıyoruz. Suriye'de güney sınırımız boyunca uzanan güvenlik kuşağının eksik halkalarını, Suriye'nin toprak bütünlüğü temelinde tamamlayacağız."
PKK ve FETÖ terör örgütleri, Türkiye'nin çelmelenmesi, bölgesinde güçlü ve büyük devlet olmasının önüne engeller çıkartılması için ABD/Batı tarafından peydahlandı. İhanetin/belânın başı, ABD yönetimleri, Haçlı/Siyonist ittifakıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın altını çizdiği gibi; "Şayet ekonomide, dış politikada, demokraside, hak ve özgürlüklerde ilan ettiğimiz hedeflerimizi gerçekleştirmek istiyorsak terör bataklığını mutlaka kurutmak zorundayız. Değilse, enerji ve vakit kaybetmekten kendimizi kurtaramayız."
Tam da bu yüzden, terörün partisi DEM, ne kadar tehlike ise DEM'lenen CHP de o kadar tehlikelidir.
CHP yöneticileri, başta Özgür Özel şu sorulara cevap vermiyor/veremiyor:
1. DEM, devlet düşmanıdır. Türkiye Cumhuriyeti devletine "katil devlet" diyor.
Devleti, cumhuriyeti kuran parti olduğunu söyleyen CHP, bu devlet düşmanları ile nasıl işbirliği yapıyor?
Erdoğan'ı devirmek, siyasî iktidar olmak, devlet düşmanları ile işbirliğini izah edebilir mi?
2. DEM Parti, vatan düşmanıdır. Bölücüdür. Vatanımızı Kürdistan ve Batı diye ikiye ayırıyor. Bunu seçim meydanlarında söylüyor.
CHP, vatanı bölmek isteyenlerle hangi gerekçeler ile kol koladır?
3. DEM Parti, Bayrak düşmanıdır. Hiçbir kongrelerinde, Türk Bayrağı yok. Bayrağımızı övdüklerini bir gün görmedik, duymadık.
CHP, buna neden sesiz kalıyor?
4. DEM Parti ve bölücü Kürt siyasî hareketi; ABD, İsrail, İngiltere, Almanya, Fransa'nın açık himayesindedir. Milletimizin değerlerine düşmandır. Milletimizin ahlâkını bozmak için pompalanan LGBT hareketinin öncülerinden biridir.
CHP de öyle midir?
Bölücü terör örgütünün partisi DEM ne kadar tehlikeli ise bugünkü CHP yönetimi de o kadar tehlikelidir.
CHP'nin DEM Parti ile kol kola girmesini eleştirmeyen, hatta çanak tutan muhalefet partileri de tehlikenin başka bir cephesidir.