Şeyhülislâm Bahâî Efendi’nin pek sevdiğim bir beyti vardır:
“Bize kâfir diyenin kendide îmân olsa!
Dahleden dînimize bâri Müselmân olsa!”
Şimdi ben de burada anlatılan karaktere uygun bir iş yaparak gazetelerde gördüğüm bâzı dil hatâlarını düzeltmek istiyorum.
Bu beyti de başa koyarak, “Sen önce kendine bak!” diyecek olanlara karşı peşînen gardımı almış oluyorum.
“Fit olmak” sözü uzunca süredir Batı dillerinden aparılma şekliyle “formda olmak” anlamına kullanılıyor. Oysa Türkçede “râzı olmak” anlamına gelir.
“Önce 100 lira istiyordu ama sonunda 75 liraya fit oldu.” gibi meselâ...
“Zamansız” kelimesini de aramızdaki bâzı yarı... şeyler... yine Batı dillerinden şuursuzca kopya ederek “modası hiç geçmeyen” anlamına kullanıyorlar.
Oysa “zamansız” Türkçede “uygun olmayan bir zamanda” anlamına gelir.
“Zamansız bir ziyâret” gibi...
“Aklıselim olmak” demek yanlışdır!
Aklıselim (akl-ı selîm) sağduyu demekdir. O halde ne diyecekmişiz?
Aklıselim sâhibi olmak diyecekmişiz!
Kimse kusûruma bakmasın ama iğneyi kendimize batırmaz isek başkalarına değil çuvaldız batırmak, hafifçe dokunmak hakkını bile kaybederiz.
Oysa işimiz âleme nizâmat vermek olduğuna göre buna kendimizden başlamamız iyi olur kanaatindeyim.
Beni çok rahatsız eden bir iki yanlışa daha değinmek istiyorum:
“Bir tâlibané” denilmez. Tâlibân çoğuldur. Tâlibler demekdir.
“İnfâz etmek” îdâm etmek demek değildir. Sâdece bir emri yerine getirmek mânâsına gelir.
“Atlı süvâri birliği” olmaz! Süvâri zâten atlı demekdir! Süvar at anlamına gelir!
“Kâğıt banknot” hâkezâ! Banknot zâten kâğıt para demekdir. Banknotun mâdenîsi zâten yokdur!
Bunlara “totoloji” (tautologie) denir ki Türkçede bununla dalga geçmek için bir de meşhur cümle vardır:
“Bâbıâlî Kapısı’ndan mürûr edip geçerken atlı bir süvâriye tesâdüfen rastgeldim.”
Devâm edelim:
“Akrist” diye bir kelime yokdur! Aktris (acrice) vardır.
ANAP’a hâkim olan hava CHP’ye “nüksetmişdir.” cümlesi yanlışdır!
Nüksetmek bir hastalığın geri tepmesi, yeniden geri gelmesi anlamına gelir!
“Sirâyet etmişdir.” diyebilirsiniz. Sıçramış, bulaşmış, yansımış diyebilirsiniz ama nüksetmiş olmaz!
“Gaul Obelix” hele bir “kültür ve sanat sayfası”nda hiç gitmiyor.
Onun doğrusu “Galyalı Obelix” olacakdı.
Kısacası sağa sola çeki düzen vermeden önce kendimize biraz çeki düzen versek daha iyi ederiz gibime geliyor.
Mâdem eskilerden bir beyitle açdık yine eskilerden bir beyitle kapayalım:
“Sorulsa hâce-i dânâ Selânik nerdedir bilmez;
Bilir ammâ ki kaç tüy varsa Cibrîl’in kanâdında.”