Çocukluk dönemim 1970'li yıllarda geçti.
O yıllarda ilkokul çağındaki çocuklar arasında moda akım hikâye kitaplarıydı.
Bizim kuşağın birçoğu okuma yazmaya bu kitaplarla başladı.
Cin Ali, Ayşegül serisi kitapçıklar o günlerin en popüler, en bilinen hikâye kitapçıklarıydı.
Hele Ayşegül serisi...
Ayşegül tatilde, yok Ayşegül okulda, yok Ayşegül denizde, bir de bakmışınız Ayşegül piknikte, Ayşegül kayakta...
Güzel günlerdi...
Bu Ayşegül de Neyin Nesi...
Şimdi haklı olarak birçoğunuz, "Yav bu Ayşegül de nereden çıktı." diye meraklanıyorsunuzdur.
Hemen açıklayayım.
Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) yayınladığı bir rapor bana Ayşegül'ü hatırlattı.
Birazdan ayrıntılı bilgi vereceğim raporun hikayesini anlatmak için yazacağım yazımın başlığını da Ayşegül'den esinlenerek koydum.
Bütün hikâye bu.
Gelelim karara.
DEAŞ Afrika'da...
Beni çocukluk günlerime götüren BM raporu, batının yakın gelecekte Afrika'da fiili bir işgali planladığını gösteriyor.
Batıdan kastım elbette ABD, İngiltere, Fransa gibi bildik sömürgeci emperyalist güçler.
Hedef kıta Afrika'ya çökmek için hırsıza bir gerekçe lazım.
Bu konuda en geçerli akçe hepimizin bildiği gibi şüphesiz DEAŞ.
Onlarda onu yaptılar ve BM eliyle düzmece bir rapor yayınlattılar.
Konunun daha net anlaşılması için bahse konu rapora ilişkin medyada yer alan haberlerden biraz ayrıntı verelim.
Servis Haber...
Haber aynen böyle servis ediliyordu dünya medyasına.
"BMGK terör örgütü DEAŞ gündemiyle toplandı.
Toplantıda DEAŞ'ın, hala dünyanın en tehlikeli terör örgütlerinden biri olduğuna vurgu yapıldı.
Ayrıca örgütün son yıllarda yapılan operasyonlara rağmen güç toplama çabası içinde olduğu belirtildi.
Özellikle Rusya'daki konser baskını ve İran'daki Kasım Süleymani'yi anma programına yapılan kanlı saldırının terör örgütünün son dönemde yaptığı en önemli eylemler olduğuna değinildi.
Toplantıda DEAŞ terör örgütünün Afrika'da faaliyetlerinin oluşturduğu tehdit masaya yatırıldı.
BM'nin raporunda Afrika'nın geniş bir bölümünün DEAŞ ve bağlantılı terör örgütlerinin kontrolü altına girebileceği vurgulandı.
BM Terörle mücadele müsteşarı Vladimir Voronkov, konseye düzenli olarak sunduğu raporda, DEAŞ'ın Batı Afrika ve Sahel'deki "operasyon alanlarını genişlettiğini ve böylelikle bölgedeki varlığını daha da sağlamlaştırdığını söyledi.
Voronkov, etkileri devam ederse Mali'den kuzey Nijerya'ya kadar uzanan geniş bir bölgenin terör örgütünün kontrolü altına girebileceğini belirtti."
Haberin özeti bu...
Ne Anladınız...
Anlatılan masaldan ortaya çıkan husus odur ki birileri Afrika'da yeni bir oyunun peşinde.
Bahis konusu birileri DEAŞ bahanesiyle tıpkı Suriye ve Irak'ta yaptığı gibi Afrika'yı işgal etmenin, tüm kıtayı kana bulamanın hazırlığı içinde.
Kim mi o birileri?
Az önce de bahsettik ya, tanıdığınız, bildiğiniz birileri.
Amerika, Fransa, İngiltere gibi hırsız ülkeler.
Neden harekete geçtiler?
Sıralamaya başlayalım.
Kene Fransa yıllardır kanını emdiği, sömürdüğü, çaldığı kıtadan kovuldu.
Hırsız Fransa'dan oluşan boşluğu Rusya Wagner üzerinden doldurma telaşında.
Çin geri kalır mı...
Hem parası hem nüfusu ile kıtayı işgale başladı bile.
Bu hırsızlar için en tehlikelisi Türkiye'nin Kıta'ya can ve ruh veren önemli kalıcı işlerin peşinde olması.
O halde ne yapmalı?
Türkiye derhal durdurulmalı ve Afrika bir an önce işgal edilmeli.
Peki işgal gerekçesi...
DEAŞ.
Yer mi bunu Afrika Kıtası ve dünya?
Yemez...
Peki buna rağmen başarabilirler mi?
Bekleyip göreceğiz...