Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na NATO ve AB kurumlarında temaslarda bulunduğu Brüksel ve AGİT Dışişleri Bakanları toplantısı vesilesiyle geldiği Kiev’de eşlik etme imkanım oldu.
Günün sonunda sadece 18 saat içinde üç ayrı ülkede, dört ayrı şehirde bulunduğumu fark ettim.
Dışişleri Bakanı’nın yoğun temposunu elbette biliyordum ama bizzat yaşamak başka geldi.
Sabah altı uçağıyla İstanbul’dan Ankara’ya gelerek Davutoğlu’nun Brüksel’e hareket edeceği uçağa yetiştim. Ankara’dan Brüksel’e geldikten sonra NATO karargahı ve AB kurumlarında geçen inanılmaz hızlı program, günün sonunda Brüksel’den Ankara’ya verilen vize muafiyeti müjdesiyle yerini yorgun bir mutluluğa bırakıyordu.
Rahatsızlığı nedeniyle Brüksel programını bir gün ertelemek zorunda kalan ve başta doktor olan eşi Sare Hanım’ın ve diğer doktorların uyarılarına karşın yolculuğa çıkan Dışişleri Bakanı’nın solunum yollarındaki hastalığını tam olarak atlatamadığı sabah saatlerinde belliydi.
Ancak mucizevi bir şekilde Dışişleri Bakanı, zindeleşmiş halde kendisini Kiev’e götürecek uçağa bindi.
Görünen oydu ki, Dışişleri Bakanı’nı hareketli diplomatik müzakereler ardından alınan vize muafiyeti kararı iyi etmişti. Hastalıktan eser kalmamıştı. İki günde iki önemli gündem yüklü bu seyahatin ikinci önemli başlığı da Kafkas diplomasisi idi.
Bütün dikkatlerin Ortadoğu’ya döndüğü bir gündemde, Kafkaslar için kritik adımlar atılıyordu.
Bakan nasıl izlenir?
Dışişleri Bakanı’nı yurtdışı programında izleyecek kadın meslektaşlarıma şu uyarıyı yapmayı da boynumun borcu biliyorum. Spor ayakkabılardan şaşmayın. Topuklu bir yana normal düz taban ayakkabılarla bakanın hızına yetişmeniz imkansız.
‘Kılıçdaroğlu’ndan daha iyisi’
Dışişleri Bakanı ile uçakta gerçekleştirdiğimiz sohbette laf, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretine geldi: “ Kılıçdaroğlu’nun 2 temel problemi var. Birincisi müktesebat ve formasyon eksikliği. Kılıçdaroğlu’na Türkiye’nin komşularını say deseniz kağıda bakmadan sayamaz. İkinci sorunu ise sürekli ezberden konuşması. Bir sene önce ne ezberletildi ise tüm yıl aynı sözleri tekrarlıyor. Sürekli bir hayal aleminde yaşıyor. ‘Irak, Suriye ve Mısır’da büyükelçimiz yok’ diyor. Irak’ta kendisini bizim büyükelçimiz karşıladı. Bazı sözlerimizden etkilendiği anlaşılıyor, ‘Biz sadece mazlumların yanındayız’ dedi. Bunu Başbakan’dan aldı ama Türkiye’de 700 bin mülteci var. Birinin başını okşamış mı? Bu anlamda bir samimiyet testi ile karşı karşıya. Kılıçdaroğlu burada anti-Amerikancı, Washington’da Amerikancı. Bu olgunluğa ulaşmış Türk demokrasisi böyle bir ana muhalefet liderinden daha iyisini hak ediyor.”
Ukrayna'da protestocular barikat hazırlığında