Genel Başkanımız ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun her seferinde altını önemle çizdiği iki kavramı başucumuzda tutmamız gerekiyor: Dava ahlakı ve vefa.
Bir davamız var bizim.
Bir de bu davamızın öngördüğü bir ahlak. Makam ve mevkiler gelip geçicidir. Aslolan dava bayrağımızın göndere çekilmesidir. Milletin değerleri temelinde Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde başlatılıp sürdürülen “Yeniden Büyük Türkiye”yi inşa süreci için 2015 seçimleri tarihi bir dönüm noktasını oluşturuyor. Tarihi bir dönüm noktası diyorum, çünkü 2015 seçimleri büyük değişim sürecinin son virajını oluşturuyor.
O yüzden davamıza odaklanmamız lazım asıl. Bizi davamızdan/hedefimizden uzaklaştıracak tuzaklara düşmeden, her zamankinden daha büyük bir inançla birliğimizi pekiştirerek yol yürümemiz lazım.
AK Parti’nin 2015’te anayasayı değiştirecek sayısal çoğunlukla meclise gelmesi, AK Parti’nin her kademedeki mensuplarının en baş görevi olmalı.
Tek başımıza iktidar sorunumuz yok bizim elbet.
Bizim asıl amacımız tek başımıza iktidar olmak değil, artık o büyük değişim için gerekli olan anayasayı değiştirebilecek sayısal çoğunluğa erişmemizdir. Aksi takdirde Türkiye zaman kaybetmiş olacaktır.
Dava ahlakı, kişisel beklentilerimizi ve gelecek hesaplarımızı bir yana iterek bu büyük değişimin tuğla taşı olabilme şuuruna erişmeyi öngörüyor. İnanıyorum ki AK Parti’nin güzide kadroları bu inanç ve şuura sahiptirler. O yüzden 2015 seçimlerinin çok daha farklı bir heyecan temelinde AK Parti’nin gücünün zirvesine çıktığını herkese gösterdiği bir seçim olacağına inanıyorum.
Ahlak ve vefa hareketiyiz biz
Davamız bir ahlak hareketidir.
Kardeşinin nefsini kendi nefsine tercih eden bir büyük ahlak hareketiyiz biz.
Başbakanımızın dediği gibi, AK Parti hareketi bir vefa hareketidir. Vefası olmayanın inancı da olmaz. Vefası olmayanla yol arkadaşlığı yapılmaz. Bizim Allah’a bir ahdimiz var. Bizim birbirimize bir ahdimiz var.
Ahdimiz odur ki Allah’ın razı olacağı işlerde nefer olalım. Ahdimiz odur ki birbirimize dayanarak Allah’ın razı olacağı işlerde yol arkadaşı olalım. Ahdi olanlar vefayı önemserler. Davasını kendi nefsinden üstün tutanlar vefasızlık etmezler.
Kendi nefsine tahsis edilen her iktidar alanını birer emanet olarak telakki edenler vefalarıyla daha bir büyürler.
Cumhurbaşkanımız ile Başbakanımız arasında niza bekleyenler beklemeye devam etsinler.
İhtilaf ve fitne arayışında olanlar nafile bekleyişlerini sürdürsünler.
Cumhurbaşkanımız bizim için sadece o makamın sahibi olduğu için değerli değildir. Cumhurbaşkanımız AK Parti davasının/hareketinin lideri olduğu için asıl değerlidir. Ve o yaşadığı sürece de değerli olmaya devam edecektir.
Varsın o birileri ne derse desin, bizim birbirimize olan sadakatimizi de, vefamızı da hiç kimse sarsamaz.
Başbakanımızın hepimiz için örneklik oluşturan vefa anlayışı, dava ahlakına sahip olanların gerçekte her türlü dünyevi makamı nasıl bir hizmet aracı olarak gördüğünün de nişanesi hükmündedir.
Özür ve helalleşme
AK Parti üzerinden hesap yapanlara diyeceğim o ki başka kapıya...
Hiç kimsenin partimizin içine oynamasına izin vermeyiz. Birbirimizi bilmeden kırdığımız her an birbirimizden rahatlıkla özür dileyerek helalleşebilecek insanlarız. Sakın ola ki hiç kimse bizim üzerimizden hesap yapmasın. Partimiz/davamız/hareketimiz söz konusu olduğunda hepimiz kendi varlığımızdan bile vazgeçecek bir dava ahlakına sahibiz. Hoşumuza gitsin-gitmesin parti liderliğimizin almış olduğu kararlara sonuna kadar uyarız. Sadece uymakla yetinmeyiz, o kararların arkasında aslanlar gibi dururuz. “Sağlam irade”yi hedef alan her türlü fitne hareketinin de, partimizin içini oymaya çalışan her türlü atraksiyonun da karşısında yüreklice ve tek beden dururuz.
Birimiz hepimiziz.
Kendi adıma kalplerini bir biçimde kırdığım tüm kardeşlerimden özür diliyorum.
Biz yanlış yaptığımızda birbirimizi uyarmak makamındayız elbette.
Ama uyarının dili en az uyarı kadar önemlidir. Nefislerimize yenik düşüp birbirimizden uzaklaşırsak başkalarını sevindirmiş oluruz. Nefislerimize yenik düşüp hareketimizi sekteye uğratmak isteyenlerin değirmenine su taşırsak veyl olsun bize... O birileri birbirimizle didişmeyi istiyorlar besbelli. Asla bu olmayacak. “Sağlam irade”nin etrafında kenetlenen AK Parti grubunun içine hiç kimse fitne ve fesat sokamayacaktır.
Bizim dava ahlakımız ve vefa anlayışımız budur. Erdoğan-Davutoğlu liderliğindeki hareketimizin yeni bir siyasi zaferle taçlandırmak, bizim için her şeyden daha önemlidir, biline...