Daron Acemoğlu Türkiye’li bir ermeni, Galatasaray lisesi mezunu, babası İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde hoca idi, Daron Acemoğlu şimdi dünyanın en önemli üniversitelerinden birinde, MİT’te öğretim üyesi, dünyanın en yetkin on iktisatçısı arasında gösteriliyor.
Bu hafta Perşembe günü Acemoğlu’nu, Bilkent öğretim görevlisi ve avukat Gönenç Gürkaynak ile birlikte, İstanbul’da dinleme olanağımız oldu.
Programın sponsorları İsveç Başkonsolosluğu ve Uluslararası Şeffaflık Derneği bir dosya içinde konuşmaların özetini de dağıttılar.
Ben de bugün, Acemoğlu’nun çok önemsediğim saptamalarını, bu özetleri, virgülüne bile dokunmadan, okurlarla paylaşmak istiyorum, yerim kifayet etmez ise, yarın da devam edebilirim zira Daron Acemoğlu’nun söyledikleri gerçekten çok önemli.
“Prof. Daron Acemoğlu (MIT): Ekonomik büyüme ile
bireysel özgürlüklerin genişletilmesi arasında doğrudan
ilişki var.
Daron Acemoğlu, demokrasinin ve çoğulcu değerlerin ekonomik büyüme üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu işaret eden önemli çalışmalarından kalkarak daha zengin ülkelerin daha özgür ve demokratik olmalarının bir tesadüf olmadığını,
daha önemlisi, hukukun üstünlüğü ve demokrasiden zenginleşmeye nedensel bir olduğunu
ifade etmiştir.
Acemoğlu, şu halde, hakların alanının bilinçli bir hukuk politikasıyla genişletilmesi ve özgürlüklerin genişletilip yayılması halinde bunun ekonomik büyümeyi ve toplumsal refahı artıracağını düşünmek gerektiğini, bunun da meselenin hukuk ve iktisat ilişkisi boyutuna işaret ettiğine dikkat çekmiştir.
Daron Acemoğlu’nun araştırdığı dünyanın birçok ülkesinin verileri ülkelerin, değişik zamanlarda gücün belli bir grubun elinde toplanmasına ve bu güç odağının varlığını sürdürmesine yarayan dışlayıcı kurumlara ya da demokratik, çoğulcu, temel hak ve özgürlüklere saygı gösterilen ve toplumun özgürlüklerinin arttığı sistemlerin ürünü olabilecek kapsayıcı kurumlara sahip olduklarını göstermiştir. Acemoğlu, “kurum”dan ülkedeki ilişkilerin nasıl tesis edileceğini belirleyen kural ve kuruluşların bütününü anlamak gerektiğini belirtmiştir.
Acemoğlu: “Kapsayıcı kurumların varlığı eşit pazar şartlarının oluşması ve bu şekilde de ekonomi ve teknolojide inovasyon gerçekleştirilebilmesi için ön şarttır. Bu açıdan incelendiğinde de, ekonomik büyüme ve toplam refah ile bireysel özgürlükler ve tanımlanan hakların genişletilmesi politikası arasında doğrudan bir ilişki doğması beklenir.
Ekonomik büyümeyi sürdürülebilir kılmak için ve kaynakların hakkaniyetli dağılımı ihtimalini kuvvetlendirmek için bireysel özgürlükler önemli.
Prof. Acemoğlu, Türkiye’nin muazzam bir büyüme potansiyeli olduğunu, bu potansiyelin bir bölümünün işini yapan yargı kurumlarına, beşeri sermayeye yatırım yapılmasına, üretkenlik konusundaki iyileştirmelere, inovasyona ve benzeri hususlara dayanan ekonomik kurumlar olmadan ortaya çıkabildiğini ve hatta çıktığını ifade etmiştir.
Acemoğlu, bu sebeple halihazırda sürekli üretkenlikten kaynaklı büyüme, yatırım ve teknolojik ilerlemeler yerine inşaat sektörü ve hükümet ihaleleri (kamu harcamaları E.K.) yoluyla gerçekleşen bir ekonomik büyümeye şahit olunduğunu belirtmektedir.”
Prof. Daron Acemoğlu’nun saptamalarına yarın (Salı) devam edeceğim.