Andorra karşısındaki Milli Takımımız, çok başarılı bir futbol sergileyerek, farklı kazanan oldu. Andorra takım olarak, inanılmaz derecede zayıf bir ekip. Daha maç başlar başlamaz takım halinde kendi yarı alanına gömülen, hücum girişimlerinden uzak duran, öylesine bir takım ki; onları farklı yenmeyen Milli Takımımız, çok ayıp ederdi.
Arda’nın Milli Takımımız’ı bir maestro gibi saha içinde yönetmesi, mükemmel görüntüdeydi. Maçın hemen başında Burak Yılmaz ile 2 tane gol pozisyonu bulduk. Birini Burak kaleciye çarptırdı, diğerini kafa şutuyla kaçıran oldu. İlk golümüzün sahibi Umut Bulut, golü atana kadar oyunda fazla gözükmedi. Daha sonrasında ise rakip ağları havalandırarak, takımımız adına olası umut ışığını yakan oldu.
Milli Takımımız’da görevini yapmayan bir tek futbolcu yoktu. Gökhan Töre, topla fazla oynuyor gibi gözükmesine rağmen, bana göre takımımızın en iyi oyuncularından biriydi. Savunmamız zaten baskı yemeyen, rahat futbol sergilediği için, Semih Kaya da Ömer Toprak da hatasız bir şekilde 90 dakikayı tamamladılar.
Kaleci Volkan’a gelirsek.... Top geldi mi ki ondan söz edelim?!
3 golün sahibi olan Umut, bana göre maçın adamıydı. Kısacası, Arda’nın yönlendirdiği, Gökhan Töre’nin hücum girişimlerindeki aktivitesiyle Milli Takımımız, göze hoş gelen bir görüntü sergiledi. Umut sadece 1 golle değil, 3 gol atarak, Milli Takım’ı skora koşturan oldu. Sonrasında da Burak, golleri dörtledi. Maestro Arda ise harike bir bitiricilikle noktayı koydu.
Farklı kazanan Milli Takımımız, zayıf Andorra karşısında, elini kolunu sallayarak bir galibiyet aldı. Takımımız, Bükreş’te oynanacak Romanya maçına moral kazanarak giden olacak.
Fatih Terim farkı demek istiyorum ama çok erken. Romanya karşısında Milli Takımımız’ın ne yapacağını merakla bekliyoruz. Umarız, Andorra karşısında sergilenen futbol ve atılan goller tekrarlanır... O zaman Brezilya yoluna baş koymuş oluruz.
Kısacası, böylesine iyi futbol sergileyen Milli Takımımız, attığı goller ve oynadığı futbolla bu maçlık alkış toplayan oldu.