Lafın tamamı akıllıya denmez.
FETÖ darbesinin arkasında kim olduğunu milletimiz derin aklıyla ve irfanıyla biliyor.
Hangi ülkelerin veya hangi güçlerin başarılı olması halinde darbenin arkasında duracağını da çok iyi biliyor.
O ülkelerin darbeyi bastıran Erdoğan liderliğine ve aziz milletimize duyduğu öfke zaten kendini açığa vuruyor.
Bakmayın siz demokrasi dediklerine.
Bal gibi darbecidirler.
Darbe yanlısıdırlar.
Mısır’da darbeci katil Sisi’nin arkasında durmadılar mı?
İran’ın yakın tarihinde de “milli” ve “yerli” olduğu için Başbakan Musaddık’ı nasıl devirdiklerini hiç unutmadık.
Pensilvanya’daki o İblis hâlâ Amerika’nın ünlü gazetelerinde makaleler yayınlatabiliyor.
Köpeklik ettiği Batılı güçlerin varlığına güvenerek Reis’e ve yiğit milletimize oradan havlamaya devam ediyor.
Bir yanda hakaret ediyor, bir yanda tehdit yağdırıyor.
Darbenin nasıl arkasında olduğunu, darbecilerin de nasıl kendi askerleri olduğunu gayet açık bir şekilde dile getirdiği halde ABD yetkilileri kalkıp bizden delil istiyor, şaşırmamak elde mi?
Pensilvanya’daki İblis’in sözleri tek başına delildir.
Dünya alem bu darbenin başını Pensilvanya’daki İblis’in askerlerinin çektiğini bildiği halde, ABD bizden hâlâ delil istiyor!
Tıpkı PYD-PKK ilişkisinde olduğu gibi bir tavır takınıyor.
Suriye’nin Kuzeyindeki PYD’nin, PKK’nın Suriye kolu olduğunu bildiği halde “PYD, bizim için PKK değildir!” diyor.
Bir yanda PKK’yı “terör örgütü” olarak ilan ediyor, öbür yanda PKK’nın Suriye’deki kolunu “özgürlük savaşçısı” olarak görüp partneri olarak bağrına basıyor.
Sadece Amerika mı böyle yapıyor?
Darbeyi bastırdığımız günün ertesinde OHAL gündeme gelir gelmez Fransız Dışişleri Bakanı’nın söylediklerine ne demeli?
Sanki kendileri ülkeyi bir iki terör olayı oldu diye kaç aydan beridir OHAL rejimiyle yönetmiyorlarmış gibi!
Darbeci FETÖ teröristlerine, o eli kanlı canilere tek laf etmeden, “İdamı getirirseniz AB üyeliğini unutunuz!” veya “OHAL, demokrasiden sapmadır!” biçiminde Türkiye’ye sömürge valisi edasıyla laf sokan AB yetkililerine ne demeli?
FETÖ’nün hangi AB başkentlerinde nasıl korunduğu da biliniyor.
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın: FETÖ’cü darbe başarılı olmuş olsaydı başta ABD olmak üzere AB üyesi ülkeler tıpkı Mısır’da olduğu gibi darbecilerin getirdiği rejimi tanıyacaklardı.
Milletimiz böyle inanıyor.
ABD ve AB Türkiye ile dostluk ilişkilerini sürdürmek istiyorsa milletimizin bu algısını dikkate almak zorundadır.
***
İngiliz BBC televizyonunda iki tane müptezel haysiyetsiz adam oturmuş darbe sürecini tartışıyor.
Dedikleri, durdukları yeri gösteriyor.
Darbenin akamete uğratılmasından fena halde rahatsızlar.
Darbecilerin hatalarını kendilerince sıralarken, kendilerinin ve efendilerinin o darbedeki rolünü de açığa vurmuş oluyorlar.
Ezcümle dedikleri şu: “Darbecilerin en önemli hatası Erdoğan’ı öldürmemiş veya tutuklamamış olmaları.”
Darbecilerin yaptığı çoğu şeyin doğru olduğuna dair sözlerine başka iğrenç sözleri de eşlik ediyor.
BBC, İngiliz Devleti’nin resmi kanalı.
Orada bu tür konuşmaların yapılabiliyor olmasının anlamını biliriz elbet.
***
Türkiye’de ise eski Türkiye artığı müptezeller kinlerini kusmaya başladılar.
“Ne darbe, ne Şeriat!” demeye başladılar.
“Sivil irade”yi “sivil darbe”ye çevirip, darbecilere dünyayı dar eden milletin liderine “diktatör!” demeye başladılar.
İçlerinden bir kadın profesör katıldığı bir televizyon programında iğrenç ve alçak bir mantıkla şunu demekten kaçınmadı: “Bu darbe kimin elini güçlendirdiyse ve kimin işine yaradıysa onun tarafından yaptırılmıştır.”
Pensilvanya’daki İblis de “tiyatro” diyor, buradaki eski Türkiye artıkları da...
Erdoğan’ın liderliğini güçlendirdi diye darbenin bastırılmasından rahatsızlık duyanlar, sırf bu nedenle darbenin Erdoğan’ın bir tertibi olduğunu ileri sürecek kadar alçaklaşabilenler, milletimizin destansı direnişini karalamaya çalışanlar, şehitlerimizin anısını kirletenler bilesiniz ki bal gibi darbecidirler ve darbe yanlısıdırlar.