Ülkemiz birçok darbe yaşamıştır. Günümüzde bununla ilgili adli işlemler yapılıyor ama bunların siyasi yanlarının çok iyi tartışıldığı kanaatinde değilim. Bu yargılamalar yeni teşebbüsleri önleme amacı taşıyor ama bu eylemlerin siyasi yönünü açıklamıyor. Mesela Kenan Evren müebbet hapse mahkum oluyor ama sadece hukuka aykırı davranışları bunun sabebi oluyor. Bunu tartışmak benim hakkım değil. Zaten adalet mekanizması gereken hassasiyeti gösteriyor. Darbenin sebepleri aranırsa o günlerdeki sağ sol çatışmaları ve ülkede kanun dışı eylemlerin artması gösteriliyor. Bu eylemler görevliler tarafından engellenemiyor ve ülkenin yıkılma aşamasında olduğunu düşünen ordu darbe yapıyor. Bunun doğru olan yanı sadece görünendir asıl sebep siyasidir ama taraflardan biri ülkeyi yıkılmaktan kurtardık derken diğeri olayın hukuka aykırı olduğunu söylüyor. Tarafların kanaati bir analize dayanmıyor ve sadece olayın dış görünümlerini anlatıyor.
***
Darbe öncesi günlerde olaylar devam ederken MİT Müsteşarı benim görüşümü almak istedi ve de şunu rapor ettim: Esas itibariyle “ABD ve Avrupa Türkiye’nin ekonomik açıdan bağlarının kopmasını istemiyor ama yönetim son zamanlarda Sovyet ve Ortadoğu sermayesiyle ülkede yatırım yapıyor. Bu ekonomik yönelme engellenecek ve tekrar Batı’ya döneceğiz.
Bu görüş o zaman kabul görmedi, garipsendi ama darbeden sonra da iktidara Özal’ın gelişi ile ekonomideki farklı görüntü ortaya çıktı. Bilindiği gibi darbeyi takiben ekonomimizde dışa açılma başladı ve ithal ikameci politika terk edilerek çok daha fazla dış ekonomilerle bütünleştik.
Daha sonraki yıllarda olumsuz görüşler dolayısıyla ordunun darbeye uzak durması hali, dış güçleri farklı bir yol izlemeye yöneltti. Önce ülkenin sosyal yapısı üzerine bir oyun tezgahlandı ve Türklerle Kürtler karşı karşıya getirilmek istendi ve sınırlı bir başarı sağlandı. İzlenen yol geçmiştekini andırıyordu ve taraflar arasında çatışma yaratılıyordu. Ülke bölünecek duygusu yaşatılıyordu. Olayı planlayanlar halkta yarattıkları bu duyguyu tahrik ediyor ve Kürtlerin baskı altına alınmasını istiyorlardı. Ancak iktidar, bu tertibin hepsi ülke vatandaşı olan kitlelerin çatışmasını isteyenlerin bir oyunu olduğunu anladı ve ve bir uzlaşma süreci başlattı. Zaten Kürtlerin ayrılıp kendi devletlerini kurmak istedikleri de yanlıştı, böyle bir görüntü ükemizi bölmek isteyen dış güçlerin sınırlı bir eylemi oldu. Askeri halkla karşı karşıya getiren güç artık ordunun da bu konudaki dikkatini görünce darbe teşebbüsleri ortaya çıkarıldı ve biraz da makyaj yapıldığı görünüyordu. Olayı yargı çözecekti ve böyle bir zararlı eylem planlandığı ispat edilirse ceza verilecekti. Askerle iktidar karşı karşıya getirilmek istendi ve yargılamalar bir araç olarak kullanıldı. Bunun yanında yargı sürecinin kendi çıkarlarına uyması amacıyla artık orada örgütlenildi ve iktidarın milli olmadığı izlenimi yaratılmak istendi.
Bir taraf çıkan eylemlerin ve kamuoyuna yön verenlerin haksız olduğunu söylerken diğer taraf ülkenin kuruluş ilkelerine aykırı davranmaya yönetildiğini söylüyor. Türkiye kuruluşuna ve bunu gerçekleştirenlere saygı duyar ama bazı güçler bunu kullanarak yani siyasilerin buna karşı olduğunu düşünerek darbe yapar. Ülkemiz tüm güçlerini bir araya getirmelidir. Herhangi bir sorun çıkarsa tüm kurumlar ve siyasetçileri temsil edenler bir araya gelip çözüm aramalıdır.