Damacana su fiyatıyla kim oynuyor bilmiyorum. Ancak milletin suyuyla oynamayın diye yazmak istedim. Zira eşim damacana su 88 lira olmuş deyince önce bir şaşırdım. Zira bir damacanada 19 litre su var.
"Dur hemen sipariş verme" dedim. Sokağımızdaki üç harfli marketin yolunu tuttum. Düşündüğüm gibiydi. 5 litre su 15 liraydı. Yani 4 tane 5 litrelik su aldığımızda 60 lira ödüyorduk. Üstelik de damacanaya göre hem 28 lira tasarruf yapıyor hem de bir litre fazladan kazanıyorduk. Ben hesabın içinden çıkamadım. Çıkabilen gelsin bana da anlatsın. Ama bir süre damacana su almayı bırakıp 5 litrelik su ile yola devam edeceğiz. Tek üzüntümse plastik atıklar. Zira damacanalar tekrar tekrar kullanılırken, 5 litrelik plastik şişeleri çöpe atıyoruz.
"ÇOK BEĞENDİM"
Tükenmişlik sendromu demeyelim ama bir süredir gerçek anlamda yorgun hissediyordum. Ve kafa iznine çıktım. Balıkesir'e gittik. İtiraf edeyim İstanbul'un kaos ve karmaşasından sonra açık yollar, pırıl pırıl meydan, yeşil çevre ve duru bir hava çok iyi geldi. Tarihle bugünü yorumlayan meydan düzenlemesini çok beğendim. Balbucks kafede oturduk. 2 salep, 2 sıcak çikolata ve bir kara orman pastası için 135 lira dediklerinde nasıl yani dedim. Açık söyleyelim örnek bir belediye hizmeti, ister otur iç, ister paket al meydanda keyfini sür. Balıkesir Belediyesi'ne tebrik ederim. Her şehre her meydana böyle bir keyif mekânı lazım. Özellikle de öğrenciler için.
ORMANYA'YI GÖRDÜNÜZ MÜ?
Biraz gezelim görelim köşesi gibi oldu ama bu seferlik affınıza sığınıyorum. Kocaeli'de Ormanya diye bir yer var. Kocaeli Belediyesi işletiyor. Biz ilk kez gittik. Ve çocuklar da biz de çok beğendik. Hobbit evleri, hayvanat bahçesi, tertemiz havası ile güzel bir rota. İstanbul'a da çok uzak değil. Hafta sonu için değerlendirilebilir. Giriş ücretsiz, otopark da günlük 50 lira. Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın. Hava soğuk da olsa keyifli vakit geçirirsiniz. Bu arada Kocaeli'ye dair bir başka bilgiyi paylaşayım. Yeni taşınan akrabalar anlattı.
Kavşaklarda kaynak yapan, kornaya basan, sabırsız davranan, yol vermeyen sürücüler hep İstanbul plakalı diye şikâyet ediyorlar. Kendileri de İstanbul'dan oraya taşındığı için ilk başta çok şaşırmışlar. Ama sonra alışmışlar, "Şimdi biz de kavşakta bekliyor, yol veriyor, kornaya basmamaya çalışıyoruz" diyorlar. Yani bir anlamda Kocaeli rehabilitasyonu yaşamışlar. Darısı İstanbul'un başına.
15 TEMMUZ'U UNUTMA!
FETÖ'nün darbe girişimi korkunç bir geceydi. Ama insan hafızası da unutkanlığıyla ünlü ve zamanla birlikte ihanet gecesine dair hafızamızdaki izler de zayıflayabiliyor. Bu yüzden Hafıza 15 Temmuz Müzesi'ni mutlaka görmelisiniz. İçeriye girdiğiniz andan itibaren o karanlık gece ve verilen büyük mücadele sizi sarıp sarmalıyor. Bir ara annem ve eşimi sessizce ağlarken gördüm. Annem şehitler için dikilen servi ağaçlarının arasında yürüdükçe dua etti. Oğlumsa soru üstüne soru sordu. Bizim üniformamızı giyenlerin, bize ateş etmiş olabileceğine inanmak istemedi. Tankın paletiyle parçalanan otomobile baktı uzun uzun. Çocuk aklıyla bile bir mantık silsilesine oturtamadı yaşananları... Açık söyleyeyim zor bir ziyaret, yüreğinizi daraltıyor biraz ama hepimizin sık sık gidip görmesi gerekiyor. Özellikle de okullar buraya mutat geziler düzenlenmeli, çocuklarımız vatan için verilen mücadeleyi görmeli, şehitler için bir dua etmeli. Zira bu vatan onların bize emaneti. Bizden sonra onlar emanete sahip çıkacaklar.
Kalın sağlıcakla.