15 Temmuz Hain Darbe Girişimi'nin uluslararası finansörü Dahlan ile ilgili gerçekleri, hain girişimin yaşandığı günden bu şana defalarca yazdık. Ancak sonraki süreçte Dahlan'ın korumalığını yapan uluslararası Türkiye karşıtı koalisyon bu gerçeği gizlemek için, Dahlan’ı aklamak için yapmadığını bırakmadı. FETÖ finansörü Dahlan ile ilgili yazdığım son iki yazının ardındansa çok çok ilginç bir gelişme yaşandı. Middle East Eye Genel Yayın Yönetmeni David Hearst, 30 Temmuz 2016’da 15 Temmuz darbe girişiminin finansörünün BAE kontrolünde çalışan Muhammed Dahlan olduğunu ortaya koymuş, Dahlan’ın darbe öncesi FETÖ’ye para transfer ettiğini yazmıştı. Dahlan da bu haberler üzerine Hearst’e dava açtı. Ancak geçen hafta İngiltere’de devam eden davadan çekildi. Dahlan duruşmaya katılmadı, savunma yapmadı, savunması için hiçbir belge de sunmadı ve dava düştü. Dahlan yaklaşık 500 bin Sterlin tutarındaki dava masraflarını da karşılamayı kabul etti. Dahlan, davadan çekilerek 15 Temmuz’daki rolüyle ilgili pek çok belgenin de resmen ortaya çıkmasını engellemiş oldu. Eğer davaya devam etseydi elindeki tüm bilgi ve belgeleri mahkemeyle paylaşmak zorunda kalacaktı. Mahkeme Dahlan belgeleri vermese bile Dahlan hakkında araştırma yapacak, onu çapraz sorguya alacaktı. Dubai-Konya-Londra arası ittifak ile 4 yıl süren para trafiğinin ortaya çıkmasının, Dahlan'ı ve Türkiye içindeki siyasi ve ekonomik piyonlarını ciddi şekilde paniğe sevk ettiği aşikar. Ancak benim merak ettiğim başka bir husus var. Tamam gelişmeler gösteriyor ki Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye'ye zarar vermeyi amaçlayan her organizasyonda bazı güçlerin piyonu olarak yer alıyor. Ama Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zeyid el Nahyan, başta en yakını olan Dahlan'ın bu faaliyetleri ve Türkiye'ye yaptığı operasyonlar için, yakın gelecekte uluslararası mahkemeler önünde yargılanacağının farkında mı?