Pusu kurarak yüzlerce sivili öldüren adamların Müslümanlıkla herhangi bir ilgisi olamaz. Ama kalleşlikle, kancıklıkla doğrudan ilgisi vardır. DAEŞ'in yaptığı da işte budur. Bu aşağılık terör örgütünün Müslümanlar lehine yaptığı herhangi bir şey yoktur! Ama Müslümanlara her türlü zorluğu çıkartacakların kiralık katilliğini yapmakta ellerine kimse su dökemez...
Rusya'da bir konser salonunda, her şeyden habersiz yüzlerce insanı öldüren katilleri kimse ne İslam ile ne Müslümanlar ile bağdaştırabilir. Bir de aşağılık katillerden birisinin Türkiye üzerinden Rusya'ya geçiş yaptığı şeklindeki bir haber aracılığıyla, yaşanan vahşeti Türkiye ile ilişkilendirmeye kalkanlar var ki, bunların asıl gayesi zaten Rusya ile Türkiye arasındaki sıcak ilişkileri bozmaktır. Rusya ile Türkiye arasındaki maslahatı bozarak, Türkiye'yi kendi ekseninden çıkartarak, mecburi bir Batı yörüngesine geri çevirmek ve Rusya'yı yalnızlaştırmak ana hedeflerindendir...
Hayır, bu olmayacak, çünkü saldırıyı duyar duymaz, Rusya Büyükelçiliği'ne sosyal medya üzerinden üzüntü ve desteklerini yazan Türkiye'deki sıradan insanlar, toplum olarak üzüntümüzün samimiyetini gösteriyor...
Putin-Erdoğan, Rusya-Türkiye yakınlaşması sadece devlet başkanları, bakanlar veya ticaret adamları arasındaki ikili iyi ilişkilerden ibaret değildir. Bugün, Türk halkının da Rusya'ya bakışı olumludur, 80'lerdeki- 90'lardaki Türkiye, Sovyetler Birliği'nden çekinir ve komünizm ile arasında sert bir set çekerdi. Lakin 2000'ler ve özellikle Başkan Putin'in çabalarıyla Rusya, bizim gibi ev kadınlarının bile turistik gezilerle görmek isteyebileceği, öğrencilerin okumaya gittiği, karşılıklı ticaretin geliştiği sıcak, konuksever, canlı bir ülkeye dönüştü.
Bunun Rusya'daki mimarı Başkan Putin, Türkiye'deki mimarı ise Başkan Erdoğan'dır... Bu olumlu bakış açısı elbette toplumun ABD'ye bakışıyla kıyaslanmaz bile! İster sağ görüşlü isterse sol görüşlü olsun Türkiye'de insanlar, ABD'nin özellikle Ortadoğu'da, Irak'ta, Afganistan'da hangi zulümleri yaptığını gayet iyi biliyor. PKK – PYD- YPG örgütlerini donatarak Türkiye'nin üzerine sürenin kim olduğunu da gayet net biliyor bu toplum... Bu negatiflik sadece Türkiye'de değil bütün dünyada da böyle, ABD'nin bu gözüdoymaz aç gözlülüğü ve kural tanımaz, saygısızlığı elbette olumsuzlukla karşılanıyor, insanlar bu kadar kan dökücü bir güce karşı en alt seviyeden söyleyecek olursak; haklı olarak irkilerek, tiksinerek bakıyorlar...
Hele Gazze'de yaşanan son insani dram karşısında İsrail; küresel vicdan karşısında yapayalnız bırakılmış bir katildir. Ve bu eli kanlı suçlunun sırtını dayadığı ağabeyi de herkesin bildiği gibi ABD'dir. Dolayısıyla İsrail ile birlikte ABD'nin de tüm dünyada kaybettiği prestij, son yüzyılın en üst seviyesindedir...
Tüm bu yakınlaşmalar ve uzaklaşmalar çerçevesinde, DAEŞ denen kiralık katiller sürüsü, ABD'nin çıkarlarını sağlayacak her türlü vicdansız katliamı gerçekleştirmektedir...
Bu saldırının NATO'nun Romanya'da inşa edeceği üssüyle de zamansal yakınlığı dikkat çekicidir. NATO ve ABD, bir yandan Romanya üzerinden Karadeniz'e konuşlanırken, Rusya'yı da yeniden Ukrayna üzerine kışkırtmak derdindeler...
..................................................
Hangi toplum evinde savaş ister ki?
Ülkemize dört elle sarılmamız gerekiyor. Başka Türkiye yok! Politik görüş farklılıkları yüzünden, İslam'dan veya Müslümanlardan hınç almak adına, DAEŞ militanlarını Türkiye ile irtibatlandıracak her yorum, ancak Türkiye'den nefret edenlerin sarf edebileceği bir yorumdur.
Buna dikkat ederek hiç olmazsa "Türkiye" fikrinde bir ve beraber olarak, başımıza örülmek istenen kötülük çemberlerine düşmememiz gerekiyor.
Rusya'da yaşanan katliamı lanetliyorum, bu insani dramın sorumlularının en kısa zamanda tespit edilip cezalandırılması hepimizin dileğidir. Rusya halkına ve ülkemizdeki Rusya Büyükelçiliğine, ben de başsağlığı dileklerimi ve üzüntülerimi ifade ediyorum...