Şampiyonlar Ligi finalini seyrettiniz mi? Televizyonculuk açısından muhteşem bir yayındı. Sanki her futbolcunun kafasına bir kamera monte edilmiş gibi izledik maçı. Maç sonu Barselonalı futbolcuların yaşadığı sevinç gösterisinde, Juventus takımının hüznünde ne kadar çok detay izledik. Sonra sahada beğenilmeyen kararların ardından gelen mimikler hatta bir iki yerde küfür hepsini gördük. Peki ya Barselona öne geçtiği anda Juventus tribünlerinde gol anındaki mimiklerini izlediğimiz taraftarlar. Sonra kaliteli yayın için şart olan ve sahanın her yerini eşit oranda ışıklandıran aydınlatma sistemi... Tek kelimeyle televizyonculuk açısından müthiş bir yayındı ama başka noktalar da var dikkat çeken...
***
Cüneyt Çakır’a mesafeli yaklaşanlardanım ben. Babası eski hakem Serdar Çakır’ın, Cüneyt Çakır’la aynı klasmanda yer alan hakemler aleyhine çeşitli internet sitelerinde yazılar yazdırdığı iddiasını duymuştum, belki o yüzden tam emin değilim. Her neyse Cumartesi gecesi çok farklı bir Cüneyt Çakır izledik.
Mümkün olduğunca topu oyunda tutmak istedi Cüneyt Çakır, az düdük çaldı. Kondisyonu son derece yüksek, attığı deparların sayısını bir yerden sonra karıştırdım. Tartışmalı kararlar vardı, özellikle de Juventus’un penaltı beklediği pozisyon konuşulmaya aday. Ancak garip bir duygu Cüneyt Çakır’a itiraz eden futbolculara kızarken buldum kendimi ekran başında.
***
Gelelim Star Tv kısmına... Bu son Şampiyonlar Ligi finaliydi Star Tv’de yayınlanan.
Tivibu akıllı bir iş yapıp seneye maçları yayınlayacağının reklamını girmiş maç sonuna.
Maçı Murat Kosova anlattı hatta Ercan Taner’in kulaklarını da çınlattı bir pozisyonda.
Özgüveni yüksek bir tarzı var Kosova’nın hakem kararlarını yorumlarken sinüs kosünüs hesabı yapmıyor mesela.
Barselona’yı kayırıyor tarzı sosyal medya yorumlarını da gördüm ama o duygu çok geçmedi bana.
Daha çok, iyi futbolculara sempatisi yüksek demek doğru bir tanımlama olacaktır.
Maç sırasında diğer ülkelerdeki yayınlara da baktım.
Biz Akdeniz tarzı anlatımı seviyoruz, bu kesin...